hani olur ya; koyu renk ahşap eşyalar olan sade bir odada yarılanmış iki kadeh kırmızı şarap...birbirine bakan kadehlerin arasında mesafe olsa da gözlerdeki samimiyet bir centilmenin bile gözlerini yaşartacak cinsten aykırı ve gerçek...
şimdi sen güzel insan: dost iklimlerde kızıl gözyaşların tarihin ıssız derinliğinden şarap gibi beklemiş ama yoğunlaşmış halde ılık ılık benim şarap kadehime akarken, gözyaşlarının inatçı neşesi bir bir damlıyor inan. görüyorum ama konuşamıyorum. bu halkalar ki hiç bu kadar yavaş ve kendinden değil..beni saran gözyaşların en son kadehimin uçlarında kavuşup sona eriyorlar..ve şerefine derken orada bitiyorlar..