ilköğretimde yapılan sınavlardan ders almamış milli eğitim bakanımızdır. ayrıca haberlerden anladığım kadarıyla başbakanla kendisinin pek birbirlerinden pek haberleri yoktur. merak şu anda gençlerin girdiği toplam üç tane sınav yeterince psikolojilerini bozmuşken, sınav sayısını bir tane daha arttırınca bu çocukların durumu ne olacak. insanlar bunu düşünmüyorlar mı acaba...
Memurlar.net adlı sitede hazırlanan ankette sadece 11 saatte yaklaşık 40 bin kişinin oy kullandığı ankette rakiplerine müthiş bir fark atmıştır. Henüz hak ettiği yeri bulamamıştır farkın açılması gerektiğini düşünüyorum.
okuduğunu anlamayacak o zaman diyor mehmet ali birand, ömer dinçer ise utanmadan evet anlamayacak diyor. o ki anlamayacak boş okusa ne olur okumasa ne olur? hani şunu dese yine kabul; duaları doğru telaffuz etmeleri için öğretiyoruz. yoksa çocuk kuran'ı açıp boş boş okur amaçsız.
bu işi ex-meb nimet çubukçu'dan daha iyi kotaracak gibi görünen bakan.
sistemin ağzına sıçtığını iddia edenler, asıl içine sıçıldığı 28 şubat zamanında neredelerdi? postal mı yalıyorlardı? gidip bi araştırsınlar bakalım ilk-orta öğretim birleşmesi eğitimin içine nasıl sıçtı? iki aşamalı öss-öys'nin tek öss'ye indirgenerek eğitimin anası nasıl sikildi? üniversitelerde koca koca hocalar mal gibi gelen altypısız öğrencilerden nasıl saç baş yoldu? ağzı olan konuşuyor aq.
belki ilk fırsatta kan değişimine gidilip dinlendirilecektir. kendi açısından talihsiz bile sayılabilir. partisinin zihniyetinde gerçekleştirilmesi düşünülen ne kadar devrim! varsa ona denk gelmiştir. ona da bize de geçmiş olsun.
liseli çocukların evlenebilmesine imkan tanıyan yasa taslağından haberi yokmuş.
kimin?
ömer dinçer'in.
ömer dinçer kim? sanayi ve ticaret bakanı mı? yoksa orman bakanı mı?
şayet bu iki bakanlıktan birinin makamına sahipse haberdar olmaması normal.
ama sorun şu ki ömer dinçer milli eğitim bakanı ve liseler de orman bakanlığına değil milli eğitim bakanlığına bağlı...
geçelim...
okullarda süt dağıtıldı pazartesi günü itibariyle.
ve haber geldi.
bozuk sütten dolayı bir çocuk zehirlenmiş...
süt dağıtımından vazgeçildi.
milli eğitim bakanının ondan da haberi yoktur.
ama dün bizzat süt dağıtım törenindeydi.
sütler bozuk çıktı.
bundan da hayvan bakanının haberi yoktur.
süt nasıl bozuk olur lan?
ineğin memesine takacaksın süt sağma makinasının hortumunu(fortum da denilebilir) sağacaksın, kovada biriktirip pastorize edecek ve ambalajlayacaksın, sonra da üzerine son kullanma tarihini yazıp dağıtacaksın.
ama hayvan bakanına bozuk sütleri kakalamışlar.
kim?
muhtemelen yandaş süt üreticileri.
şimdi liselilerin evlenmesine ilişkin taslaktan haberi olmayan milli eğitim bakanıyla, milli eğitime bağlı okullara süt dağıtımını sağlayan hayvan bakanları, yanlarına idris naim şahin'i de aarak yurt gezisine çıkmışlar.
ne zaman yediği haltlar medyaya yansısa hep aynı cevabı veriyor. 'arkadaşlar bir yanlış yapmışlar, hem bu daha yasalaşmadı, düzeltilecek'. e peki sen ne işe yararsın?
memleketimizdeki milli eğitimin hatasız ilerlemesine ve gelecek nesillerin donanımlı birer birey olarak yetiştirilmesi için yapmış olduğu çalışmalar ve başarılarından dolayı, kendisine teşekkürlerimi bir borç bilir, şu naçizane hediyemi kabul etmesini dilerim...
son zamanlardaki süt zehirlenmelerine ilişkin yeni açıklamalarını nereden tutsanız elinizde kalır.
bir kısmını paylaşalım.
" Çocukların aç karnına süt içmesiyle ilgili olabilir. Gerçekten zehirlenme varsa açık kalplilikle paylaşacağız. Eğer öyle bir sorun çıkarsa biz bunun hesabını ilgililerden soracağız."
türkiye'de bir çok aile çocuğuna güzel bir kahvaltı sunamıyor demek ki. Bazen bazı gerçekleri paylaşmadığınız ortaya çıkıyor aynı zamanda. Eğer öyle bir sorun çıkarsa hesabını kendi kendine soracağını mı söylüyorsun?
gittikçe, gözümden düşen milli eğitim bakanı. başta biraz umut vermişti.
şimdi idris naim şahin gibi olmaya başladı.
hele bir takla atsın da görelim.
ek : bazı süt vermeyen inekler rahatsız. söylesinler de sütlerinin kilosu kaça, alayım biraz...
çalışma ve sosyal güvenlik bakanlığı döneminde kıdem tazminatının kaldırılması projesi konuşulmaktaydı, endüstriyel ilişkiler alanında akademik çalışmaları olmasına karşın işçinin dezavantajlı durumunu perçinleyen bir sisteme geçiş konusunda işletme eğitimi alan herhangi bir birey gibi davranmakta * bunu kabullenemesek de bir dereceye kadar anlamlandırabiliriz.
ancak milli eğitim bakanlığı döneminde tıpkı kıdem tazminatının kaldırılması uygulaması gibi detay verilmeyen, sonucu düşünülmeyen 4+4+4 sistemine geçiş konusunun gündeme gelmesiyle şunu söyleyebiliyorum;
sayın bakanın akademik çalışmaları örgütleri yenilemek üzere ancak bu teorik çalışmalar pratiğe dökülürken, teorik çalışmalardaki gibi tüm şartlar veri olmuyor maalesef.
her bakanlık döneminde yeni projeler sunmak çok tatlı evet de, reeli gözden kaçırmamak lazım.
kıdem tazminatı konusunda başka ülkelerde bu yok diye açıklama yapılırsa bu açıklamaya şöyle cevap verilir; kıyasladığın ülkelerde türkiye kadar zor şartlarda mı çalışıyor işçilerin? hadi önce bunu kıyaslayalım.
bir de şu eğitim sistemini bir rahat bırakın artık lütfen! çocuklarda kafa kalmadı, devreler yandı. laboratuvar faresi değil bunlar.
eğitim sistemiyle sürekli oynamanın çok büyük bedelleri olur uzun vadede. bunu görebilmek için nesil farklılıklarına bakmak yeterlidir.
Eğitim Fak. mezunlarına yönelik yaptığı açıklama ile
FEF mezunlarını düşman bilen EF mezunlarının çırpınışlarına sebebiyet veren bakan-cağız.
Çok keyiflendim, yalnız.