ölüye saygısızlık ve türban idefiksi

entry8 galeri0
    8.
  1. ölüye saygı için ölenin bir saygınlığı olması lazım. bu da ölmeden önce yaptıkları ile kazanmış olması gerekenlerdir.
    benim için; ibadet ile bir sanat dalını aynı kefede gören kişi için kaç okul bitirirse bitirsin, kaç km yer gezerse gezsin, kaç milyon kelime konuşursa konuşsun saygınlığı yoktur.
    bu dakikadan sonra söylenebilecek tek şey vardır. "allah toprağını bol etsin" demek. bundan ileri bir saygınlık beklemek küstahlık, bundan öte bir saygı göstermek ise salaklıktır. ben bu salaklığı yapmam kimse kusura bakmasın.

    çok öğrenciye emeği geçmiş, çok fakir doyurmuş. allah razı olsun. fakat öğrenciler ile yaptığı oturumlarda başörtüsü örtenleri namaz kılanları onlar diye anlatır ve mustafa kemal atatürk'ten ziyade "onlar"ını diline dolarsa o emeğe kaşıkla verip sapıyla çıkarma denir. sen gençlere atatürk'ü anlat, sen gençlere atatürk'ün icraatlarını ve ideolojilerini anlat. sana ne başörtülülerden, sana ne namaz kılanlardan.
    eee sen böyle yaparsan merhume türkan saylan; senin ölünde dirinde benim için önemsiz, hatta yersiz!
    2 ...
  2. 7.
  3. bu adamlara vakitlice gittikleri cemaat evlerinde, yurtlarda, öğretiler, fetvalar verirler. derler ki islamı yaymak karşı olanlara anlatmaya çalışmak da senin görevindir. yapmasa bile önemli olan bilmesidir derler. türban takmanın zorunluluğunu bilsin ama takmasa da olur diye de fetvada bulunurlar. peki bu ne demek? bildiğin ve inandığın halde yapmıyorsan; az günahkarsın. hem bilip hem de inkar ediyorsan; neredeyse kafirsindir demek! bunlar otobüslerde, sohbetlerde, oruç bozmak için aranan mekanlarda, kısacası her yerde bu görev bilinci ve aşkla başlarlar konuşmaya! anlatırlarda anlatırlar. bir amaca hizmet etmenin verdiği o sonsuz doyumla gözleri dolasıya kadar konuşurlar. burada bir insanı bilgilendirmenin yaşattığı doyumdan ziyade kendisinin kazanacağı bonus sevaplardan ötürü ağlamaya başlarlar.
    ayrıca o gittikleri mekanlarda, atatürk ün yüzünün kendisinin olmadığını yani maske taktığını, kör olduğunu, sürekli içki ve sigara içtiğini, hocaları, şeyhleri öldürttüğünden başka bir şey anlatmazlar. kökten gelen bu nefret in izleri aradan yıllar geçip de olgunlaşma evresine geldiğinde dahi silinmez. minicik ve daha şekillenmemiş beyinler kendisi olmaktan çok bu dinlediği fetvalar oluverir. koşullanılmış beynin, saçın bir savruluşuyla arzularını depreştirmesi gibi, atatürk ün getirmeye çalıştığı her çağdaşlığı da din karşıtlığı olarak algılar.onlara göre aksi asla ve kat a mümkün değildir.

    dinde zorlamanın olmadığı konusunuysa külliyen unutmuş, saygısızlığın alasını yapmayı dine hizmet sanmıştır. hem diriyken fikirlerine duyulmayan saygının öldükten sonra gösterilmesini de makbul görmem ben. bu riyakarlığın birinci kuralıdır.

    kadını, hz adem in kaburga kemiğinden yaratıldığını sanan bu zihniyete mensup şahsımız pek tabi ki kadının üstünde hakkı olduğunu sanar. kadın onun gözünde ikinci sınıftır. hatta erkekler için dünyaya getirildiğini kanıtlamak üzre kadının üstünde hakimiyet kurmak ister. hakimiyet kurmak için, kendi uçkurundan yola çıkarak belli kurallar uydurur ve bunlara kalben inanır. insanın kendi yalanına inanması kadar lanet bir şey yoktur şu fani dünya da.

    ne dirisine ne ölüsüne saygı duymayan bu insanlar saygı nedir bilmezler. muhalifliğini saygısızlıkla gösterebilmekten başka yöntemleri de yoktur.
    2 ...
  4. 6.
  5. Düz mantıkla açıklanamayacak ve anlaşılamayacak ifade. Bu da son tanımımız olsun. Örümcek kafalılıkta bizde kalsın.
    0 ...
  6. 5.
  7. Foruma çevirdiniz. Türban idefiksinden yola çıkıp bazı okuma yazma bilmeyenlere tekrar anlatalım.
    Madde 1 : Peygamber hanımlarının farklı olduğunu iddia eden arkadaş acaba orada (ilgili entry de) hanım sahabilerden de söz edildiğini görmeden hala fütursuzca "nedir" demekte.
    Madde 2 : Buna kafası basmamış anlaşılan.
    Madde 3 : Buna da kafası basmamış.
    Madde 4 : Ne demek istemiş anlayamadım. Sanırım örtünme şeklinden bahsetmiş.
    Madde 5 : Örtünme farzdır diyoruz. Farzı yerine getirmek ibadettir muhteremler. Bunun fetvaya ihtiyacı mı var !!
    Madde 6 : Dindarların mezaliminden , hak yemesinden bahsetmedik. Türban bilimsel ve ekonomik hangi gelişmeye engel olacak onu sorguladık. Önyargıdaki bu israr niye ?
    Madde 7 : Bak burada hepimiz hemfikiriz. Örtünmenin ruhuna aykırı davrananlar yüzünden samimi müslümanlar zarar görmekte. Ya adam gibi örtünmenin adabına uysunlar , ya da hiç örtünmeyip " benim tercihim de bu " desinler. Her ikisine de saygımız var zaten.
    Tanım yapalım da tam olsun. Ölmüş kişi benim değerlerime ne kadar saygı göstermişse , ben de onun ölüsüne o derece saygı duyarım. Ama bunu söylemem o ayrı. Tek kelime etmedik zaten.
    1 ...
  8. 4.
  9. insanlıktan çıktığının en büyük kanıtlarından birisi.
    3 ...
  10. 3.
  11. 2.
  12. ölü kişi diriyken benim değerlerime en ufak saygı göstermezse ve alenen düşmanlık sergilerse ben o kişinin ne ölüsünü ne dirisini tanırım dedirtecek ifade.
    4 ...
  13. 1.
  14. Ölmüş bir kişi üzerinden zehir kusma yöntemi. Saçma sapan dengesizlik belirtisi. Bazı kesimlere bir konuyu anlatırken , onu gerizekalı yerine koyup anlatmak gerekiyor sanırım. Şimdi madde madde konuya açıklık getirelim.
    Madde 1: islam konusunda derin bilgiye sahip bu arkadaş , alimlerin kesin hüküm vermediğini söylerken , sünneti reddederek , peygamber hanımlarının ve hanım sahabelerin kılık kıyafetlerini ( setri avret bazında ) kaale almıyor. Bu islam konusundaki cehaletin göstergesidir.
    Madde 2: Kur'an da nerde geçiyor diyorlar. Nisa suresinde diyelim. Tefsir alimlerinden yararlanırsan ziynet bölgesinin ne olduğunu göreceksin.
    Madde 3: Baş bölgesinin bir abdest bölgesi olduğu konusunda hemfikiriz de , abdest uzuvlarının görünmesinde bir sakınca olmadığına dair fetva ne zaman verildi bilmiyoruz. Yaşar Nuri ya da Zekeriya hoca verdi sanırım. Yoktur böyle bişey kısacası.
    Madde 4: Madde 3 te bahsedilen olayı baz alarak baş kısmının gündelik hayatta örtülme gerekliliği inkar edlmiş. Sanırım arkadaş bi tarafından fetva uydurmuş.
    Madde 5: Adına ne derseniz deyin , baş örtüsü bir ibadet şeklidir. Nasıl ve ne şekilde kullanıldığı , kimseyi ilgilendirmez. Namaz kılmayan birisi kılan birisine gelipte böyle kılma böyle kıl diyebilir mi ?
    Madde 6 : Başörtüsünün bilime ve çağdaşlaşmaya ne katkısı var falan deniyor. Ekonomik ne gibi gelişme sağlayacak diyor. Be mübarek adam ; takılmaması ne gibi gelişme sağlıyor ki takılmasından bu kadar korkuyorsun. Hani diyemiyorsun da dindarların çoğalmasından ve ülkenin gelişiminde etkili olmasından çekiniyoruz. Dindarlar çoğalırsa sömürdüğümüz değerler yok olacak. Neyse bu madde burda kalsın.
    Madde 7 : Türbanı sadece saçı örtmek olarak algılamak ise sadece Fıkıh cehaletinden ibarettir. Bunu burada anlatmak uzun sürer.
    Kendi değer yargılarını anlatırken , müslümanların değer yargılarını aşağılamak dileğiyle.
    islam cahillerinin Müslümanları mesnetsiz ve cahilce yargılamaları abesle iştigaldir.
    4 ...
© 2025 uludağ sözlük