ölürken fonda duyulması istenen müziktir. ben şahsen j.s. bach'ın yaylı sazlar için bestelediği 3. süitin bir bölümü olan air'i istiyorum. hafif hafif başlamasını, çocukluğumun, gençliğimin, orta yaşımın ve eğer o kadar yaşayabilmişsem yaşlılığımı görmek istiyorum. bu güzel yılları beraber geçirdiğim sevgilimi, çocuklarımı belki torunlarımı hep ama hep gülerken. böyle yavaş yavaş ruhun bedenden ayrılması, sonsuz huzur ve göğe erişim. bir bakıma ruhun havaya karışmasıdır ölüm, bedenin toprağa gider ancak önemi yok artık. işte bunları veya benzerlerini hissettirebilecek bir müziktir.
hep olmasını istediğim bir olaydır.
böylesine büyük bir olayı müzikle yaşamak ve bitirmek lazımdır.
alternatif müzik olarak da Yann Tiersen - Amelie Poulain - 04 comptine d'un autre été l uygundur.
hoşçakalın anılarımı bıraktığım insanlar,
mutluluğu için dövüştüğüm insanlar,
yedi bölge, dört deniz,
yedi iklim, altmış yedi şehir,
okullar, mahalleler, köprüler, tren yolları...
deniz kıyıları, balıkçı motorları, takalar,
asfalt yolu boyu dizilmiş fabrikalar,
ve işçiler ve köylüler...
hoşçakal ülkem
hoşçakal anne, hoşçakal baba, kardeşim,
hoşçakal sevgilim, hoşçakal dünya,
hoşçakalın dünyanın bütün halkları,
sınırlı olmayan mekâna,
sınırlı olmayan zamana gidiyorum ben;
en sevda halimle, en yaşayan halimle,
gidiyorum dostlarım,
hoşçakalın, hoşçakalın...
beni yaşamımla sorgula iki gözüm,
beni yüreğimle, beni özümle,
bilimle anla beni, felsefeyle anla beni,
tarihle anla beni,
ve öyle yargıla.