- ya ahmet abi duydun mu, bizim osman abi vefat etmiş ?
+ sorma ya hasan. daha dün kahvede okey oynuyorduk.
+ hasan, oğlum osman abi ölmüş lan.
- evet abi. başımız sağolsun.
+ lan daha dün köşedeki kahvede beraberdik. hatta eşi aradı oyundan kalktı.
- vay be osman abi de gitti ya.
+ sorma. dün bizim kahvedeydi, oturup konuştuk baya.
arkadaş benim bildiğim okey 4 kişi oynanıyor ve bir kahve ortalama 80 kişi alıyor. ancak benim ajitasyon meraklı halkım, ölen kişi dahil 25 oyuncu ile okey oynuyor ve kahvede ali sami yen oluyor. hangi psikoloji ile bu tarz davranışlar sergilenir bilemiyorum. insanların gözünde "daha çok şoke olmuş ve daha çok acı çeken" sıfatı almak neyi getirir onu da çözemiyorum. hele ki intihar falan ettiyse bu vaka iyice abarır durur.
- komşuları haber verdi, eve girdik asmış kendini.
- pencereyi kırdım içeri girdim, bir baktım tavanda asılı.
- kilitçi çağırdık açtırdık kapıyı, şişmiş morarmış asılı duruyor.
piuuuu. adamın cesedini ilk gören onlarca yavşak repliği bunlar. "ilk ben gördüm " havası ile birlikte sağa sola anlatacak çok şeyi var artık. aslında bu adamların olması da iyi. sağda solda "nolmuş, nolmuş" diye böğüren gereksiz insan topluluğuna farklı cevaplar verereki kalabalık arasındaki dedikoduyu arttırıyorlar. bu da daha çok entrika ve merak demek. millet olarak da bunlara hasta kaldığımız için bu memlekette hayırlı ölüm de yok.
ulan öldüm lan. bırakın benim derdimi, tasamı ibneler. iki dua edin ardımdan. hele alkolden, uyuşturucudan öldüysem vay bana arkadaş. cenaze namazım kılınacak mı sorusu müftülüğe dayanır artık.