annesinin karnında bir bebek düşünün;
elleri, kollari, ağzi,burnu, gözleri var ama bu organlardan hic birine ihtiyacı yok. öyle değil mi?
akciğerleri var ama nefes alamıyor. o bebek anlatabilse bu organlarbbenim ne işime yarar burda dar bir yerde şu borudan besleniyorum diyecektir.
onun anne karnindaki ölümü, dünya hayatına doğmasıyla olur.
aynen o bebek gibi, bizim de; sonsuzluğa hasret duygularımız var. bu dünyada karşılanmayan. mesela bitmemek isteriz, ölümsüzlük isteriz. ama bu dünya da ölüm var oyle degil mi?
sonra hep mutlu olmak isteriz, herşeyin en güzeli bizim olsun, zengin olalım, hastalıklar olmasin, uçabilelim mesela diye uzar gider bu istekler bu dunyada karşılık bulamaz ayni anne karnindaki organların orda karşılığı olmamasi gibi.
sonsuz mutluluk, herseyin en iyisi Allah in c.c. rizasındadır. dunyada bile cenneti yakindan hissetmek iman iledir.
ölünce ne mi olacak? hiç. macera tüm hızıyla devam edecek. eskimiş kullanilamaz hale gelen elbisesini ruh değiştirecek. sonraaaaa aman sabahlar olmasın. dünyanın derdinden, sıkıntısından rahman in c.c. rahmetine bir geçiş.
Benliğinizi sadece bedeninizle ifade ediyorsanız kompost olacaksınız.
Ama ruh öyle değil.ruh Daimidir kalıcıdır.
Kafanızi bunlara takmayın ucu fena yerlere çıkar.
Karbon fosfor azot döngüsüne katılacağız. Saprofit bakteri ve mantarlar bu işi yapacak.sonra Carbon fosfor azot formunda toprağa katılacağız. O toprakta bir bitki yeşerecek. O bitki çiçek açacak senin özünden beslenen bitki...
Ağaçlar da senden faydalanacak meyve verecek veya yapraklarında yaptığı fotosentezde katkıda bulunacaksın...
Arılar çiçeğin özünden bal yapacak kuşlar ve böcekler ağacın meyvesini yiyecek ve bu canlılar yaprağın oksijenini soluyacak...
Doğa ana tekrar evladını alacak kendi içinde döngüye katacak.
Aslında hiç kimsenin bilmediği bir şeydir. Hangi dine inanırsan inan aklının bir köşesinde dışa vurmasan bile bu soru hep olacak. Ölünce göreceğiz artık.