yakın olunan bir kişi vardır ya da belki sadece adını duymuşsunuzdur birinin ve sonra haberini almışsınızdır: o artık dünyada değildir. ilk önce idrak edemez, hiçbir şey hissedemezsiniz fakat ölümün verdiği sürekli acının devreye girme anını bekler gözyaşları. o an, artık o insanın ölümünün altından kalkmanız gerektiğini anladığınız andır, onsuz olmayı öğrenmeniz gerektiğiyle yüzleştiğiniz an. küçük belki bazen büyük çapta krizler geçirirsiniz. sonra diner o krizler. kah sakinleştiriciler kah zamanın etkisiyle. ama o sürekli acı vardır ya hep, işte o ağızda buruk bir tat bırakır ta ki siz de bu dünyadan yok oluncaya kadar.