insanoğlunu hafızasının en büyük kusuru olan unutmanın en belirgin olduğu durumdur. sıkça unuturuz her canlının bir gün ölümü tadacağını. bize hatırlatılıdığında ise ilginç bir ürperme kaplar benliğimizi. önemli olan nasıl yaşadığındır ve ölümü gözardı etmemektir..
sadece görüntüdür. ' her insan bilmektedir birgün öleceğini, ama devamlı ölümü düşünerek yaşanılmaz, o zaman hayatın tadı kalmaz ' düşüncesini doğurandır.
Hiç ölmeyecek gibi dünyâ için, yarın ölecekmiş gibi de, âhiret için çalışınız! demiştir peygamber efendimiz hz muhammed (sav) ama biz hep ikinci kısmını unuturuz. sanki hiç ölmeyecekmiş gibi. ilk entyrimde yazdığım gibi biraz ürkütücü ama allah hayırlı ölüm nasip etsin herkese...
Varoluşçular, ölümün olduğu yerde başka hiçbir ciddi konu yoktur, derler. Insanın ölümünü unutmak gibi bir şansının olmadığını da ifade ederler. Önemli olanin ölümü unutmak olmadığını ölümü kabullenmek olduğunun altını çizerler. Gercekten de öyle. hayatımız boyunca korktuğunuz şeyden kaçmak ve en sonunda gideceğimiz yerin orası olması demek bizim gideceğimiz yeri kabullenmemizin gerektiğini ortaya koyar. Başka seçenek yok çünkü.
Klasik olarak her gün öleceğimize birgün ölelim o günde en güzel şekilde ölelim.