günümüzde batı medeniyetidir. ölüm yokmuş gibi günlük hayatını idame ettirir. ölüm törenleri kısa kesilir, çoluk çocuktan uzak tutulur. mezarlıklar şehrin çoook dışına yapılır. (oysa bütün medeniyetlerde mezarlıklar şehrin ortasındaydı) seküler yaşam insana bunu dikte eder. ölüm yokluk o nedenle çok hatırlamasanda olur.
ikincisi ise ölümle iç içe yaşam. birgün öleceğini sürekli vurgulayıp hayatın tadını tuzunu kaçıran din ve dini kültür. seni hareket edemez hale getirir, geleceğe dair planlarını köreltir, umutlarını yitirmene neden olur, elindekini avcundakini almaya çalışır (dünyalık biriktirme diyerek sömürür), medeniyet kurmanı, yeryüzünü bayırdır hale getirmeni istemez, olanları da yıkar yok eder... vs. (tasavvuf ve selefi kültür özellikle)
bu ikisinin ortasını bulmak lazım. ölümden ne uzağız, ne de çok yakın.