ölümün soğukluğunu muvakkaten de olsa bastırmaya çalışmak, yüzleşmekten başka çare olmadığından ötürü ölüm hakikatının yanında yeni ve malayani şeylerle bazı zaman düşünmekten çatlarmışçasına ağrıyan başımızı biraz olsun dinlendirmek, sükun bulmak için hayattan güç alma çabasıdır.
yalnız terazide eşit olmayan bir şeyler var. hayat yeterince kırılgan ve anlamsız ölüm ise hiçbir gücün önünde duramadığı bir cellat ve kendinden oldukça emin.
terazinin öbür yanını bilim, sanat edebiyat, seks, sevmek, sevilmek, hisler, tanrı, dinler gibi olağanca boş şeylerle doldurduk; ama olmadı...