sahne ismi hidra reelde fatih uslu'nun çıkardığı 2013 yapımı 'hedefte' albümünün solo battle parçasıdır. aslında bakılırsa hidra'nın tanınmasına vesile olmuştur. en çok bilinen ve dinlenen şarkısıdır.
"...el kalemde mumları yak.
eski
kadehe
şarap
koy.
ankara'da deniz, bende uçmak için kanat yok.
üzülme, bazen ölmek bile insan için umuttur!
.
biz bir hayal kurar onunda birden içine sıçardık!
yalnız uzun zaman sonra tekrar dinledim ve fark ettim ki ne kadar büyüdüğümü düşünsem de asında hala aynıyım.
önce hayal kurar, sonra kendi kendine senden bir bok olmaz, bunlar hayal hastalıklı ruhunun yüzünü güldürmek için izlettiği şeyler diye kızardım. ( artık daha merhametliyim kendime karşı tabi, dur la sevinsin gariban deyip hayalleri yarıda kesmiyorum :D )
ve tabi hidra ile ortak umudumuz. bir anda sadece bana gelecek olan ölüm. çaresiz zamanların umudu.
'her şeye rağmen'
öyle sert de değilim eğer gülerseniz, gülümserim.
takılmayın siz birazdan diyar palaya sararım ben,
şerefsiz, baba filan bugünde böyle olsun.
yazarken sema karanlık, ruhum için sabah yok
el kalem de mumları yak, eski kadehe şarap koy
ankara da deniz bende uçmak için kanat yok
hiç bir şiirin içinde bu ruhum gibi sanat yok
ölüme inat yazıyorum bu sayfa kalbe huduttur
en güzel hikayedeydik insanlığını unuttum
tenime kuruttum bu şehir de tek buluttum
üzülme bazen ölmek bile insan için umuttur
kahve bardağından yüzüme doğru vuran sıcaklık
yaz günüm de kaldı aşk ve mevsimimiz kış artık
ruh halim bozuk plakta dönüp duran bir şarkı
biz bir hayal kurar onunda bir den içine sıçardık
mastar eklerinde kaldı bütün fiiller
dile gelince geceyi gündüz eden soğuk şiirler
sırtım yere gelmedikce döner gider değirmen
ve bir gün tanrı olsanızda karşınızda değilmem
nakarat (x2):
gel limanıma gemileri yak (ben)
ölümüne yazıyorum ölüme inat (gel)
aklımın ucunda birileri var bana
birileri git diyo birileri kal
(hey, fatih uslu dünya dan ölüme inat
beat by itaat soğuk şehrin soğuk hava)
bölüm 2:
bir dağ misali gururlu ve durdun sonra duruldum
bir kuruş yoktu cebimde ki isteseydim bulurdum
bir buluşmaydı gökyüzünde nefretim ve umudum
nefretim kazandı bende azat ettim bu ruhu
günahın bir ruhuydu yeryüzünde tek melek
bir asır sonra gelip senden tutunmamı bekleme
kabus oldu sonbaharda demir kapımı tekmelemek
ne kadar cambaz olursan ol takılıcam direklere
ölüm bahçesinde en kırmızı gül benim
dün denen yalanla geçti bak en güzel günlerim
dün değil bugündeyim bu dün senin bu gün benim
ve öyle sertte değilim eğer gülseniz gülümserim
bir ilham kaynağım yok ellibeş senelik radyolar
evimde çalar yatakodam da kırk senelik karyola
30 senelik aşta bir gün yuvarlanır dar yola
ben 20 senelik adam bindim hayat denen kamıyona
nakarat (x4):
gel limanıma gemileri yak (ben)
ölümüne yazıyorum ölüme inat (gel)
aklımın ucunda birileri var bana
birileri git diyo birileri kal.
hidra nın harika bi şarkısı dır.
bi gel limanıma gemileri yak
ölümüne yazıyorum ölüme inat
aklımın ucunda birileri var
bana birileri git diyo birileri kal.
Yazarken sema karanlık, ruhum için sabah yok
El kalem de mumları yak, Eski kadehe şarap koy
Ankara da deniz bende uçmak için kanat yok
Hiç bir şiirin içinde bu ruhum gibi sanat yok
Ölüme inat yazıyorum bu sayfa kalbe huduttur
En güzel hikayedeydik insanlığını unuttum
Tenime kuruttum bu şehir de tek buluttum
Üzülme bazen ölmek bile insan için umuttur
Kahve bardağından yüzüme doğru vuran sıcaklık
Yaz günüm de kaldı aşk ve mevsimimiz kış artık
ruh halim bozuk plakta dönüp duran bir şarkı
biz bir hayal kurar onunda bir den içine sıçardık
Mastar eklerinde kaldı bütün fiiller
Dile gelince geceyi gündüz eden soğuk şiirler
Sırtım yere gelmedikce döner gider değirmen
Ve bir gün tanrı olsanızda karşınızda değilmem
Nakarat (x2):
Gel limanıma gemileri yak (ben)
Ölümüne yazıyorum ölüme inat (gel)
Aklımın ucunda birileri var bana
Birileri git diyo birileri kal
(Hey, Fatih USLU dünya dan ölüme inat
beat by itaat soğuk şehrin soğuk hava)
Bölüm 2:
Bir dağ misali gururlu ve durdun sonra duruldum
Bir kuruş yoktu cebimde ki isteseydim bulurdum
Bir buluşmaydı gökyüzünde nefretim ve umudum
Nefretim kazandı bende azat ettim bu ruhu
Günahın bir ruhuydu yeryüzünde tek melek
Bir asır sonra gelip senden tutunmamı bekleme
Kabus oldu sonbaharda demir kapımı tekmelemek
Ne kadar cambaz olursan ol takılıcam direklere
Ölüm bahçesinde en kırmızı gül benim
Dün denen yalanla geçti bak en güzel günlerim
Dün değil bugündeyim bu dün senin bu gün benim
ve öyle sertte değilim eğer gülseniz gülümserim
Bir ilham kaynağım yok ellibeş senelik radyolar
evimde çalar yatakodam da kırk senelik karyola
30 senelik aşta bir gün yuvarlanır dar yola
Ben 20 senelik adam bindim hayat denen kamıyona
Nakarat (x4):
Gel limanıma gemileri yak (ben)
Ölümüne yazıyorum ölüme inat (gel)
Aklımın ucunda birileri var bana
Birileri git diyo birileri kal.
bir ilham kaynağım yok 55 senelik radyolar,
evimde çalar yatak odamda 40 senelik karyolam,
30 senelik aşkta bir gün yuvarlanır dar yola,
ben 20 senelik adam, bindim hayat denen kamyona..