ölümden sonrası

    26.
  1. Ölümden korkmuyorum, doğmadan önce milyarlarca, milyarlarca yıl ölüydüm ve bundan en ufak bir rahatsızlıkta duymamıştım...
    4 ...
  2. 14.
  3. ölünmüyor aslında. fiziksel olarak vücud işlevini yitiriyor ve buna ölü deniliyor işte. sonra gömülüyor, yakılıyor ya da başka bir şekilde yok ediliyor, yok edildiği sanılıyor . doğada herhangi bir şeyi yok etmek o kadar güçtür ki belki de imkansızdır. bir canlıyı yok etmek de öyle. bir insanın gömüldüğünü varsayalım, insan toprak altındaki mikroorganizmalar tarafından yeyilebilir ya da topraktaki bitkiler tarafından tüketilebilir. sonuçta tekrar yeryüzüne çıkar. bir bitkinin yaprağında bir insan dokusu olur yani. o yaprağı yiyen bir kuşta da. bu durumda hiçbir zaman yok olunmuyor. uçan her kuşta her kelebekte her çiçekte her canlı da hatta her insanda ölen insanlardan, canlılardan bir şeyler oluyor. ölümden sonrası budur bence. ruh hakkında pek bir fikrim yok ne olur nereye gider var mıdır? bilmiyorum ama var olan canlıların hiçbir zaman ortadan kaybolmayacağına eminim.
    3 ...
  4. 4.
  5. Bir çok gidenin her biri memnun ki yerinden,

    Bir çok seneler geçti; dönen yok seferinden.
    3 ...
  6. 17.
  7. doğumdan öncesiyle hiç farkı yoktur. nasıl ki doğumdan öncesinde bilinç ve hafızamız yok idi ise ölüm sonrası da o olacaktır. boşuna ümitlenmeyin huri sikcem diye.
    4 ...
  8. 7.
  9. doğmadan öncesi gibi olacaktır.
    3 ...
  10. 29.
  11. düşünmenin farazi olduğu herhangi bir ihtimale dayandırılamayacak canlıların üç evresinden sonuncusunun sonuncusu.
    ölümden sonra ne olacağını tahayyül etmeye çalışmak insanın hayat dahilinde üretim enerjisini paranoyakça bir ihtimalle tüketmekten başka bir işe yaramaz. ahir zaman, cennet, cehennem, reenkarnasyon v.b. kavramlar, insanların çok düşük bir ihtimale kapılıp aslında var olmuş ölüm öncesi hayatı irdelemelerinin sistematik bir şekilde engellenmesinden ibarettir.
    ölünce annem, babam, kardeşim, eşim, dostum ne olacak? ben ne olacağım? gibi mahşeri hayal edebiyatlarıyla insanlar hayattan bi haber yaşam formlarını fiziksel olarak sürdürseler de ruhsal olarak ifadesizlik içindeler.
    varlığını bildiğimiz şeyler:
    zaman
    mekan
    materyal
    yoğun istek üzerine hadi ruhu da katalım işin içine.
    a priori sorular şöyle olacaktır?
    e ruh ne oluyor amk? yok mu oluyor?
    ruh diye bir şey yok tabi minik karetta karetta sadece insanlarda gelişmiş yaşama güdüsü var dediğinde? ebediyete inanan insan canlısı ya hassitr ordan deyip
    içten içe acaba diyor ya da dışsal bir tedirginlik, infial yaşıyor.
    insanlar duymak istediklerini duyacaklarını ve zamanda yitip gidecek kadar önemsiz olmadıklarını düşünerek yaşıyor.
    üzgünüm; şahsi fikrim ölüm sonrası diye bir olgunun zaman ve mekan bağını koparacağından dolayı mümkün olmadığıdır.
    2 ...
  12. 21.
  13. Toprağa verme,
    Helva kavurma ve cemaate yemek,
    Mevlid ve dua,
    Yedinci gün duası,
    Kırkıncı gün duası,
    Veled dallin. Amin...

    Edit: Bizim cephede böyle, öteki cephe bilinmemektedir. Muamma...
    2 ...
  14. 1.
  15. Öldük, ölümden bir şeyler umarak.
    Bir büyük boşlukta bozuldu büyü
    Nasıl hatırlamasın o türküyü,
    Gök parçası, dal demeti, kuş tüyü,
    Alıştığımız bir şeydi yaşamak.

    Şimdi o dünyadan hiçbir haber yok;
    Yok bizi arayan, soran kimsemiz.
    Öylesine karanlık ki gecemiz,
    Ha olmuş ha olmamış penceremiz;
    Akarsuda aks'imizden eser yok.

    (bkz: cahit sıtkı tarancı)
    2 ...
  16. 16.
  17. insanlara vereceğin son mesajın musalla taşında olduğu durumdur.
    ölümden sonrası elbet vardır. bu dünyaya boşu boşuna gelmiş olmamalı insan.
    2 ...
  18. 22.
  19. yoktur. ölümden sonrası, doğumdan öncesi gibidir. doğmadan önce de 15 milyar yıldır ölüydüm ve bu durumdan hiç bir rahatsızlık duymamıştım.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük