öldükten sonra -yaşamın sona ermesinden sonra- yaşam olup olmadığı konusundaki merakın dile getirilmesidir.
en az 3-4 akrabasının cenaze törenini görmüş biri olarak söylüyorum ki yok. gömüldüğümüz gibi orada kalıyoruz arkadaşlar lütfen boş yere heveslenmeyelim.
var olma ihtimaline karşın yaşayan öbür taraf yoksa bişey kaybetmez ama yok gibi yaşayan diğer tarafta sorguyla karşılaşırsa ne olur diye düşündürmesi halinde işe yarayacak sorgudur. ayrıca eğitim bilimlerinde belirtildiği üzere, kötü davranışları ortadan kaldırmak için bireye, pekiştireç vaad edilir. bireyde ona ulaşmak için o davranışlardan uzak kalır. (en azından beklenen sonuç budur.) sonuçta pekiştireç verilmeyecek olsa da bireyin bu davranışı bilimsel normaldir. bilginize...
birinin varlığında diğerinin olması imkansız olandır, ölüm ve yaşam birbiriyle iç içedir ancak biri dominant hale geldiğinde diğeri yok olur, doğduğunuzda ölü değilsinizdir, öldüğünüzde de yaşamıyorsunuzdur. bu kadar açık bir gerçek üzerinde spekülasyon yapabilecek tek canlı insandır.
brazilya'da kabile hayatı yaşayan ve tüm dünya ile iletişimi kesik olan yerlilere; din kavramı ulaşmamış veya tevhid inancı yayılmamış veya kendi dini yaşayış biçimlerini geliştirmişlerse bu insanlar yargılanmıyacak değil, yargılanamayacaktırlar. bilgi ulaşmamışsa sorumluluk yoktur.
eğer gündelik ilişkilerde her şeyi bilmek isteyen, ama hiçbir şey öğrenmeyecek olan çok sayıda insandan biri bize ölümden sonraki hayatın sürekliliğini sorsa verilecek en uygun ve her şeyin ötesinde en doğru cevap şu olurdu: 'ölümden sonra doğumdan önce neysen o olacaksın.
adalet beklentisinin neden öteki tarafa bırakıldığını merak ettiğimdir. o zaman bu dünya adaletsizdir ve tüm insanlar adaletsizliğin zulmü altındadır, kararlarından ve hareketlerinden mesul değildir.
brezilya'da balta girmemiş ormanlarda kabile hayatı yaşayan bir şahıs hayatta kalmak adına, ailesinin hayatını idame ettirebilmek uğruna karşı kabilenin liderini öldürse, bununla ilgili herhangi ilahi ceza uygulanacağını düşünmüyorum. ibadet etmediği için günahkar ilan edileceğini düşünmüyorum. maymun aylayıp onu pişirirken çıkan duman eşliğinde maymunu verdiğini düşündüğü yaratıcıya ateş dansı eşliğinde teşekkür edişinin herhangi bir sorumluluğu olduğunu düşünmüyorum.
çıplak gezmelerinin günah sayılacağını düşünmüyorum.
demek ki her insanın sorumluluğu yaşadığı bölgenin hayat şartlarına göre değişiyormuş.
bir eskimo iglosuna misafir gelene, ev sahibinin eşini ikram etmesinin o bölge için günah olduğunu düşünmüyorum.
ölümden sonra önce hesap var sonra yaşam var.
ölümden sonraki sonsuz yaşam iki mekanda sürdürülecek.
işte hesap gününden sonra bu iki mekandan hangisinde ikamet edileceğini insanoğlu bu kısa dünya hayatında kendisi belirliyor.
allah kolaylık versin.