'Bilim insanları ölümden sonraki yaşam olasılığını araştırmamış değiller. Ölenlerin ruhlarının gideceği bir öbür dünya olmadığının kanıtı, Kuantum alan teorisidir. Kuantum alan teorisi yani QFT'ye göre kozmosta her parçacık türü için bir alan olduğunu belirtir - biri fotonlar için, diğeri elektronlar içindir. Ve kuantum testlerinde, ölümden sonraki yaşamın var olduğuna işaret edecek hiçbir 'ruh' parçacığı keşfedilmedi. Öbür dünya varsa, kuantum deneyleri ruh parçacıklarını ve ruh güçlerini ortaya çıkarırdı.'
'Vücudumuz öldükten ve onu oluşturan atomlara ayrıştıktan sonra bir tür bilincin devam ettiğini iddia etmek, devasa, aşılamaz bir engelle karşı karşıyadır.
'Bilime göre de bu yasalar dahilinde, beynimizde depolanan bilgilerin biz öldükten sonra da devam etmesine izin vermenin hiçbir yolu yoktur. Bir ölümden sonra yaşam olması için bu teori, insan bilincinin bedenlerimizden ayrı olduğu önermesine dayanır. Ancak bilimsel olarak bilincin, insan bedeninin dışında yer alabilen bir ruhtan ziyade, atomların ve elektronların sonucu olduğu bilinmektedir.'
ölüm bir sondur, bilincini kaybetmektir her şeyin bir hiç uğruna yaşandığını bilmektir. belki de insanları bu kadar her şeye anlam katmaya iten şey budur. belki egolarımız bu yüzden bu kadar şişkin çünkü bu anlamsızlık biz farkında olmasak da içimizde var ve düşüncelerimizle bazen bizi rahatsız ediyor, bundan kurtulmak istiyoruz. beynimizde oluşturduğu kaosu önlemek için farklı şeyler yaratıp onunla bir nevi ilaç gibi geçici acı dindiriyoruz. sonra belki de her gün bunu sorgulamak zor geliyor ve artık kalıcı bir şey düşünüp onda kalıp onu yüceltip böylece acizliğimizi kutsadığımız şeyin arkasına saklayarak kendimizi kandırıyoruz. ölümün bir bizde yarattığı acı ve gördüklerimizin hele hele sevdiklerimizin ölümü bizi hepten güçsüzleştiriyor. bunun yarattığı acıdan kaçmak için bir refleks olarak da bir şeylere tapıyoruz ama nasıl sevdiklerimiz veya bizim ölümümüz hatta hiçbir ölüm geri gelmeyecekse ve artık onlar yoksa hayallerimiz de böyle olacak. inandıklarımız veya inkar ettiklerimiz hepsi toprak olacak. biz de olacağız.
hepimiz kurtçuların dişinin arasında kalan bir et parçasından fazlası olmayacağız.
Eğer orda başka bir hayat varsa az önce bitirdiğim şu kitaptan bir alıntıyla bu başlık hakkında düşüncemi özetlemek isterim;
“Tek tesellim ölümden sonra hiçlik ümidiydi. orada tekrar yaşamak düşüncesi içime korku salıyor, beni hasta ediyordu. ben ki henüz yaşadığım dünyaya bile alışamamışım, bir başka dünya neyime yarardı benim?"
Var olduğuna inanıyorum. Ve bu inanç meselesidir. Bir sorunsal değildir. Kavga meselesi hiç değildir. Sen ölünce toprak olursun. Ben ölünce başka diyarlarda at koşturacağımı hayal ederim. Belki de ateşin içinde yanarım. Ama bu beni ilgilendirir. Toprak olmak seni ilgilendirdiği gibi.
hangi dinin verileri doğru bilmiyorum. ancak, ölümden sonra hayatın olduğuna dair yaşadığım bazı doğaüstü durumlar var. onun için ölümden sonra hayata inanıyorum.