bazılarımız bildiğini düşünebilir ancak ölümden sonrasını bilen, gidip de gelen yok. Ölümden sonrasına her insan şüphelidir. Eğer insanlar ölümden sonrasını bilselerdi; herhangi bir Tanrı, hiçlik yada farklı bir şey olduğunu , kesinlikle ölmeleri için hiçbir engel kalmayacaktı veyahut yaşamak için de bir sebep. Eğer gerçekten ölümden sonrasının hiçlik olduğunu bilseydik, şuan ki bulunduğumuz hayatı yaşamıyor olurduk. insanları ve düzeni bu şekilde tutan, insanları yaşamda tutan da budur; ölümden sonrasının bilinmezliği.
Sabrın kaynağıdır. Dünyayı daha çekilebilir kılar. Ne de olsa sonunda bir ölüm ve sonsuz mutluluk vaad eden bir hayat vardır. Varsındır, çekilsindir bu acılar.
ey fani ateist ; bir gün toprak olacaksın.
ve o zaman diyeceksin ki evet ölüm varmış, evet melekler varmış, evet allah var.
beni gönderin dünyaya. fakat artık senin için o kapı kapanmış; cehennem kapıları açılmış olacak.
psikolojik yönü olduğu konusu herkesçe kabul görmektedir. kimine göre teselli, kimine göre hakikat. yıllarca büyütüp emek verdiği evladını kaybeden bir anne ya da baba için ahiret inancının, ona bir gün ulaşabileceği bilgisinin ne denli önemli olduğunu anlamak sanırım bizler için çok zor.
ailenizden pay biçin, her gün işe ya da okula gitmeden koklaya koklaya öptüğünüz annenizi bir daha asla göremeyecek oluşunuzu düşünün.
elbetteki işin teselli yönü de var. ama bu teselli olma bilincini tanrı bilerek ve isteyerek insanlara bahşetti ise?
nereden bakmak istiyorsanız en doğrusu odur.
şahsi fikrim, bizi başka bir hayat bekliyor, buna inanıyorum ama kanıtım yok. çünkü bu sadece tasavvur edilebilir bir şey bu da benim tasavvurum.
Bir de bu reenkarnasyon falan diyorlar lan. Ne yani ben dünyaya karınca olarak tekrar mı gelcem. Piçin biri üstüme basacak tekrar ölecem öyle mi? Veya vahşi doğada bir geyik olarak gelip aslanlara yem mi olcam lan.