ölümün kendisinden değil; feci bir şekilde ölmekten, uhrevi sebeplerle günahkar olarak ölmekten yahut geride bırakacağı insanlar için genç ve talihsiz bir şekilde ölmekten korkar insan.
dünyanın en büyük yalanına kendini inandırmış insandır. ölümden sonrasını, ve ölmeye başladığımız süreci hiçbir şekilde bilmediğimiz için, bilmediğimiz bir şeylerden korkmak kadar doğal bir şey yoktur. dolayısıyla "bhen ölümden korkmuyyyoom yhaaa" diyenleri görünce, kulağıma pamuk tıkayıp hayatıma devam ediyorum ne yazık ki.
mesela intihar eden bir birey, mümkün olduğunca az acılı, ve nispeten daha çabuk ve rahat ölebileceği alanlar, konseptler seçerler. bunun sebebi de tamamen ölümden, ölmekten korkmaktır. korkunun sebebi de az önce dediğim gibi, o esnada ne olacağını bilmemektir.
korku da bizi biz yapan duygularımızdan biridir. ve ölümden korkmak kadar doğal bir şey yoktur. ha illaha da ölümden korkmadığınızı iddia ediyorsanız, buyrun sizi intihar alanınıza alalım da tadın bakalım o korkuya sahip misiniz, değil misiniz.
Dünyada alış verisi bitmistir, kendini yapayalnız ve boşlukta hissediyordur. Bir yaprak gibi ordan oraya savururken hayat, düştüğü yerde biri ezip paramparça etse keşke.
Ölümsüzlüğü yakalamış olabilir. Ben ölürsem dizi biter kafasını yaşıyordur belki de. Allah olabilir, çünkü allah aynı zamanda insandır da.
Hadi hep beraber kusalım.
Adamdır.
Kendisinden en çok korkulacak insandır.
Allah dışında, kimseden Korkmaz. Ölüm onun için, sadece bir geçiş kapısıdır. Gönlü Ahi olan şehitlerimize allah rahmet etsin. Onlar yaşarlar zaten ama kimse bilmez. Evet.
Yabancılaşmış insandır. Korkaklık ya da cesurlukla alakalı değil, hayatı anlamlandıramamak ile ilgilidir bu. Varolmak için bir sebep bulamadığı gibi çeşitli sebeplerden dolayı intiharı da seçenek olarak görmeyip hayatın dışında, hayata yabancılaşmış insanlardır.