kafanı yastığa koyduğunda kendin için değil de sevdiklerin ölmesin diye korkuyorsan, korkuyorsundur. önce sevdiklerin için sonra da kendin için korkarsın.
hepimizin yaşıyor oluşunun sebebi.
götümüz yemiyor illa yaşlanıp kırış buruş olup bir hastalıktann sürüne sürüne kap krizinden.
trafik kazasından yazanarak kendimizin belirlemeyeceği şekilde korkumuzun üstesinden gelemeyerek geberip gitmeyi bekliyoruz işte.
hani biri çıkıp üzerimize bomba atsa o kadar kötü de değil. sonuçta sürünerek ölmekten ve uzun yıllar çekeceğin ızdıraptan kurtuluş aslında . ama göt bu korkuyor işte.
ölümü bekliyorum uzun zamandır. ölüm beni hazırlıksız yakalamasın. önceden gelsin haber versin bana. odamdan içeri girsin azrail. hayatımın nasıl geçtiğini sorsun anlatayım ona ayrıntılarıyla. sonra zamanın geldiğini belirten bir melek çıksın ortaya tüm ışık tanecikleriyle, fısıldasın azrail'in kulağına "zamanı geldi". işte o zaman son kez camdan dışarıya bakayım gülümseyim insanlara. son bir mektup yazayım sevdiklerime hiç bir zaman okuyamayacaklarını bildiğim halde. -evet azrail ölüm beni alsın artık!. Son bir defa nefesimi içime çekeyim. "allah'ım sana peygamberine inanıyorum". gözlerim kapansın son bir göz yaşımla beraber... merhaba yeni dünya!
varlığı algılatan bilinç olduğundan bilincin kaybolduğunda varlığın anlaşılmaması zaten yokluk gibi gözükeceğinden. gereksiz bir korkudur. ölümden korkmak hiç var olmayacağından yokken korkmaya benzer ki, bu korkuyu tarif etmek bile zordur. yani gereksizdir.
deliliğe ani geçiş yaptırır. şarteli indirme sebebi olmasın diye allah savunma mekanizmalarını yaratmıştır. en çok bastırılan düşünce ölüm gerçeğidir. yoksa hayat boş ve anlamsız bir şey olurdu beybi..
ölümden sonra toprak olup yok olmaktan herkes gibi bende korkuyorum. bilim adamlarının çok çalışıp şu ölüme bir çare bulmalarını çok isterdim. belki ilerde bir çaresi bulunur.
Akıllı olan her insanın benimsediği durumdur.
Ey sevgili, demiştin ya bana hani ''ölümden neden korkuyorsun?'' diye, korkuyorum işte, çünkü sadece 1 şansımız var, bu Dünya sevgiyi, aşkı, tutkuyu, hazzı ve mutluluğu yaşayacağımız tek yer, ölümden sonra gözlerimize simsiyah bir perde inecek, ne mutluluğu hissedeceğiz, ne aşkı, acı bile yok, sonsuz nötrlük, insan hayatı malum, taş çatlasın 70 sene sağlıklı, bu kadar kısa bir ömürde, insan ruh eşini bulup seneler süren hazzın ve mutluluğun tadını çıkarmalı bence, ben doyamam bile şahsen, sevmek ve sevilmek gerçekleştirmesi bu kadar basit bir şeyken, ne oldu da insanlar birbirleriyle ego savaşına giren, birbirini hor gören, beğenmeyen, paraya tapan bir hale geldi anlamak güç. Tamamen maddeleşmiş bir Dünya'da yaşamak inan bana çok zor geliyor, bir avuç aşk kırıntısına kalp doyuruyorum senelerdir yanlış tenlerde, gel, Allah'ını kitabını, peygamberini seviyorsan gel, yanlışım olma, kuralım yuvamızı artık, sonsuza kadar sürsün bu aşk, son nefesimizi verene dek, bırak parayı bulu, amına koyarım onların parasının, kefenin cebimi varmış, bu Dünya'da ardımızdan kalan, aşk meyvelerimiz dışında hiçbir şey olmasın.
başlığı idrak edemeyenlerin titrediği durum. Orada yanarak ölmek, boğularak ölmekten korkmak denmiyor. Allah kimseye göstermesin bu durumlar korkunçtur ama ölmek başlı başına başka bir konudur ölüm şekli başka bir konudur karıştırılmasın.