tüm mermiler tükenmiş halde bıçağı çekip kamyonun içinde elin bitmesini bekliyorken, o lanet teröristin yerinizi yan mönitörden öğrenmesi gibidir. ister düze çıkıp atlayın, ister kaderinize razı olun. ama düzden atlayınca hit'iniz bir düşüyor, gözardı etmemek gerek.*
hayatla olan savaşın daha da ateşlenmesidir. hayatla anlaşma yapamazsın ya kazanırsın ya kaybedersin. kim ne derse desin kazanmak senin elindedir. pes etme savaş!
çok hüzünlü bir olaydır.fakat bunu öğrendikten sonra içinde kalan herşeyi yaparsın.belki birilerni boğazlarsın,döversin,söversin,tatile çıkarsın, o hep düşündüğün kıza/erkeğe açılırsın hayatı doyadoya yaşarsın.ohhh beee
ölüm denilen şey'in ölümcül hastalığa yakalanmadan önce her an bizi bulacağını düşünerek hayatı yaşamak ve ahirete hazırlık yapmak gerekir.
Sizlerde takdir edersiniz ki ölümcül hastalığa yakalandığını öğrenen insanlar son günlerini Allaha ibadet ederek ve güzel ameller işleyerek geçirir.Önemli olan bunu önceden kavrayıp bilinenlerle amel edilmesidir.
çok da uçuk bir şey değildir. her insana göre son olarak yapılması gerekenler vardır, zaman dolmadan onları halletmeye uğraşırken bir yandan da son günlerinde tadı çıkarılmalıdır. Ve zaman gelince gözler kapanır, hayat son bulur.
breaking bad isimli çok süpersonik dizinin ana konusu. başroldeki mükemmel rol yapan ve bunu emmy ile taçlandıran abinin (adınıtam çıkaramadım) öğrenmesi ve sonrasında uyuşturucu üretmeye başlamasını konu alıyor dizi. öğrendiği an ve yaptıkları izlenesidir.
sonun yaklaştığını hatırlamaktır... zaten sonumuz ölüm... sadece ne zaman geleceğini tahmin edebilmektir ama kopmamaktır, korkmamaktır...
ne zaman öleceğini bilmeyen insanlar nasıl yaşıyorsa öyle yaşamaktır.
son aynıdır...
hayatta kimsenin başına gelmesini istemediğim bir durumdur ki bu ne yazık ki mümkün değildir.hayatımızı biz seçemiyoruz.hangi ailenin çocuğu olacağımızı,hangi kıtada yaşayacağımızı,ten rengimizi,hastalıklarımızı vs..ama yaşıyoruz.isyan etmenin kimseye faydası yok.