ölüm

entry4122 galeri133 video16 ses3
    226.
  1. bir arkadaşınıza (erkek olur genelde) laf anlatmaya çalışırken cümle başında kullanılan ve genellikle sesleri yutulan kelimedir. ''oğlum'' çok anaç durduğundan, erkekler bunu daha da maskülenleştirip bu hale getirmişlerdir. ecayip heyvanlara benzetmişlerdir kelimeyi.
    (bkz: oğlum)
    3 ...
  2. 227.
  3. yavaş yavaş:
    (bkz: #3090792)

    Tüm hücrelerimde hissederek:
    (bkz: #3185079)
    3 ...
  4. 228.
  5. 'ölümün son iyliği, bir daha ölümün olmamasıdır' demiş nietzsche
    2 ...
  6. 229.
  7. neylersin ölüm herkesin başında
    uyudun, uyanamadığın olacak
    kim bilir? nerde, nasıl, kaç yaşında?
    bir namazlık saltanatın olacak.
    taht misali o musalla taşında.

    Cahit Sıtkı Tarancı
    3 ...
  8. 230.
  9. sonuçta herkesin sonu olduğu için, öldükten sonra bedeninizin nasıl ortadan kaldırılması konusunda düşünülmesi gereken olay.
    (bkz: gömülme)
    (bkz: rezomasyon)
    (bkz: kremasyon)
    3 ...
  10. 231.
  11. alınması ve verilmesi en acı olan haber, kendi başımıza geleceğini hiç düşünmeden yaşamımıza devam ettiğimiz, daha sonrası karmaşık olan bitiş-başlangıç.
    3 ...
  12. 232.
  13. beyin nöronlarının aralarındaki elektiriksel iletişimin ürünü olan bilincin, bir daha geri gelmemek üzere kaybolması durumu. Ölümden sonra yaşamın varlığı konusunda hiç bir olumlu empirik bulguya rastlanmamıştır. Bu nedenle kişinin bütün acılarının bitmesi anlamına getirilebilir ölüm kelimesi.
    tersi ispatlanamamış bir diğer önerme ise "her canlı bir gün ölecektir." önermesidir. bu da yaşamın yalın gerçeklerinden birisidir. şimdiye kadar yaşamış olan sayısız canlı gibi bizde birgün bu deneyimi yaşayacağız.
    4 ...
  14. 233.
  15. ölüyorum tanrım
    bu da oldu işte.

    her ölüm erken ölümdür
    biliyorum tanrım.

    ama, ayrıca, aldığın şu hayat
    fena değildir...

    üstü kalsın...

    cemal süreyya
    3 ...
  16. 234.
  17. ölümsüzlüğün başlangıçı...
    ne kadar yakın olduğu tartışmasız yakınlaşma...
    sebepli olarak bulur her canlıyı...
    bilinemeyen tek;
    gercek.
    3 ...
  18. 235.
  19. ekonomi, tarih, politika, hukuk, felsefe,
    neye yarar bunlar?
    gitmemi engellemedikten sonra,
    gideni geri getiremedikten sonra...
    3 ...
  20. 236.
  21. lokman ruhu'nun anti maddesi ya da anti ruhudur.

    her derde o da devadır, küçük bir farkla, şöyle ki;

    bazı durumlarda; siz, acılarınız ve hayatınız adına bir anlaşmadır.

    tüm acılarınızdan tek bir çırpıda kurtulmanızı önerir, bedel olarak canınızı alır.

    edebi sürümü, ölümü şeytanla özdeşleştirir.

    (bkz: faust)
    2 ...
  22. 237.
  23. ... iki kanatLı kapı'nın iki kanadı aniden açıLdı.. sedyede yatan ve örtüye sarıp sarmaLanmış bir kişiyi -öLü bir kişiyi- çıkarıyordu iki kişi sedyeyLe dışarı.. herkes ayakLandı, ben öLü kişi'nin üstündende asıLı oLan "ad, soyad, öLüm saati" gibi biLgiLerin yazıLdığı kağıdı görmeye çaLıştım ve gördüm.. herkes ağLadı, ben ağLayamadım.. öLü kişi'nin çocukLarı "son bir kez göreLim" diyerekten sedyeyi tutan iki kişiye yaLvardıLar, ama o sedyeyi taşıyan iki kişi "oLmaz" dedi, "Lütfen" dedi.. sedyeyi takip ederek yürüdük soğuk ve her zaman nefret ettiğim hastahane koridorLarında.. sedye gözden kayboLdu, biz hastahaneden dışarı çıktık.. herkes ağLadı, ben ağLayamadım.. bir an beynimin damarLarı patLayacakmış gibi oLdu, yine ağLayamadım, rahatLayamadım..

    morgdan öLen kişiyi aLdık, tabut'a yerLeştirdik, tabut'u cenaze arabasına koyduk, öLü kişiyi yıkamak için yoLa koyuLduk, araba'nın içindeki herkes ağLadı, ben ağLayamadım, öLü kiş'nin yıkanacağı yere geLdik, tabut'u dışarı çıkardık, öLü kişiyi yıkanacağı yere koyduk, herkesLer dışarı çıktı, öLü kişi'nin oğLu ve ben kaLdık içeride sadece, örtüyü açtık, öLü kişi sanki uyuyormuşçasına yatmıştı buz gibi taşta, garipti, anLaşıLması biraz zordu.. öLü kişi'nin başı'nın ucuna gittim, dokundum başına, saçLarını okşadım, biLmezdim bir öLü'nün bu kadar soğuk oLabiLeceğini, biLmezdim bir öLü'nün bu kadar hissiyatsız oLabiLeceğini, biLmezdim bir öLü'nün bu kadar yakışıkLı oLabiLeceğini..

    öLü kişiyi yıkadıktan sonra mezarLığa gidiLdi, daha önceden açıLmış mezar'a baktım, tabut'a baktım, herkesLere baktım, herkesLer ağLıyordu, ben ağLayamıyordum, güneş başımın tepesinde mutLak bir hakimiyet kurmuştu, ağLAyamamamın verdiği büyük ıstırap iLe baş ağrım doruk noktasına uLaştı, kişiyi gömerLerken mezardan uzakLaştım, sigara yaktım, sevdiceğim yanıma geLdi, eLini tuttum, tüm sevdikLerime baktım ve onLarında teker teker -benim de- bir gün toprağın aLtına gireceğini düşündüm, herkesLer ağLadı bir tek ben ağLayamadım..

    o öLen kişi dedemdi.. dürüst, hassas, iyi, komik, yakışıkLı, örnek insan dedemdi..

    birkaç seneLik ayrıLıktan sonra sonsuz beraberLiktir öLüm.. biLiyorum ki insan öteki dünyada sevdikLeri iLe beraber oLacak..
    6 ...
  24. 238.
  25. ayrılık.

    çoluktan, çocuktan, bazen anadan, babadan, yardan ayrılık.

    kavuşmak.

    anaya, babaya, çocuğa ve hakikate belki de sonzuzluğa kavuşmak.
    3 ...
  26. 239.
  27. teslimiyet, emanetin sahibine verilmesi, pek çoğumuzun aklına getirmeyi istemediği tek gerçek, uykudan uyanış, mevlananın deyimiyle : şeb-i aruz...
    5 ...
  28. 240.
  29. yolu tek yönlü ve hiçbir zaman kalkış saati belli olmayacak bir yolculuk; gerçeğin başladığı andır ölüm..
    yoksa nedir ki ölüm? çekip gitmek, ardında gözü yaşlılar bırakıp karışmak mıdır toprağa? yoksa artık pişmanlıkların fayda vermediği geri dönülmez bir yol mudur ?
    ölüm hep var hayat içinde.. fark edilmiyor çoğu zaman..her an ölen bir şeyler var, bedenimizde veya ruhumuzda;
    katil olmak da ölüm gibi, bazen farkında olmuyoruz.. öldürüyoruz birilerini, yaşam sevinçlerini, içlerine korkular hayal kırıklıkları salıyoruz.
    sahi;
    hepimiz katil miyiz?
    3 ...
  30. 241.
  31. Hiçkimse ölmek istemez.

    Cennete gitmek isteyenler bile oraya gitmek uğruna ölümü göze almak istemezler.
    4 ...
  32. 242.
  33. bazen doğumun sevincini yaşamaya fırsat vermeden kedere gark eden...
    siz korkarken kucağınıza almaya toprak alır içine, ufacık bir bebeği.
    4 ...
  34. 243.
  35. kimine göre bir son, kimine göre bir başlangıç. son olarak gören için korkutucu, başlangıç sayan için düşündürücü.
    4 ...
  36. 244.
  37. genellikle korkulan fizyolojik bir olaydır.
    tamamen fizyolojik... ya da en fazla hesapsız vektörel bir ivme sonucu yer değişikliği.

    ancak bazen korkutan ölüm değil, ölüm sonrası arkada kalan yıkım. arkada bırakılanların arkanızdan boca edecekleri gözyaşları... gözyaşlarını silecek olan mendiller ve onları uzatanlar...
    hiç bir yakınımı kaybetmedim, hissetmedim o acıyı. yakınlarını kaybetmiş yakınlarım oldu, ancak yakınlarımın yakınları bana o kadar da yakın değillerdi. yakınlarımın acıları acımdı ama acılığını onlar kadar yaşamayınca yakınlığımdan şüphe ettim, kendimle çeliştim. teselli etmeye çalışırken ne kadar samimi olduğumu hesapladım, durdum. anladım ki; kısa ve öz bir taziye dileğinden daha dürüst bir teselli yokmuş. çünkü hissetmeden söylenen hiç bir sözün karşıda hükmü yokmuş... ölüm herkesin kapısını çalacak bir komşuymuş.
    4 ...
  38. 245.
  39. tohumun sonraki bahar için çatlayıp hazırlanması durumu.
    3 ...
  40. 246.
  41. ak sakalların, saçların hatırlattığıdır. mütedeyyin kimselerin dillerinden düşürmediği, akıllarından çıkarmadıklarıdır.
    2 ...
  42. 247.
  43. rengini şaşırmış..gök kuşağı. başlayıp, bittiği yer görülemeyen.
    3 ...
  44. 248.
  45. ölmek güzel şey odur perde arkasından haber
    öyle olmasa hiç ölür müydü peygamber?
    2 ...
  46. 249.
  47. vücudun iflas etmesi.
    peki ne vardır ölümden sonra? insanoğlu binlerce yıldır bu sorunun cevabını aramaktadır. semavi dinlerde ise bunun cevabı açıkça belirtilmiştir. ama tüm bu cevaplara rağmen ölmek denen ve islam dininde 'tadılacak olay' diye tarif edilen olay bu kadar basit midir sizce? dini inanışımıza göre kefenlenmek ve diri diri mezara koyulmak (eğer o zamanda bilincimiz açık olacaksa) kolay mıdır insanoğlu için? bu sorular bu aralar baya bir kafamı kurcalıyor.

    peki öldükten sonra ne olacak? dini inancımıza göre melek nere tarafımızdan gelecek. o melek nası bir varlık? ondan sonra ne olacak. (ebenin amı olacak dediğinizi duyar gibiyim) ama bu sorular insanın kafasını hep işgal ediyor. bitti gitti işte herşey mi yoksa sınırsız ve sonsuz ebedi hayat mı?

    bütün bunların aksine ölüm ebedi bir uyku ve yok oluş mu? tık diye gittin anda herşey bitti mi? eğer öyleyse benim gibi hedonist bünyelerin hazmedemeyeceği bir gerçekliktir ölüm. çünkü hayatta bir alışkanlık söz konusudur. devamlı bir süregidiştir hayat ta ki ölüme kadar.. bu süregidiş içinde insan ölümü kaç kere aklına getirir?...

    ölüm olayını ve sonrasını semavi dinler detaylı bir şekilde anlatmıştır. kutsal kitaplarda ve hadislerde ölümün tadılacak bir şey olduğunu önümüze seriverir bu kutsal kitaplar. ama insanın aklında hala büyük bir eksiklik yaratır insanın yaşamının son bulması. bunun içindir zaten bütün bu sorular? eğer ölüm bir uykuysa ve yok oluş tarzında bir şeyse buna kaçımız sessiz kalabiliriz. ama insanoğlu istediği kadar sesini çıkarsa da o ölüm dene hadiseyle karşı karşıya kalacaktır ister istemez.
    3 ...
  48. 250.
  49. ' ölüm varken ben yokum ben varken ölüm yok ' (bkz: Epikuros)
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük