ölüm kolay değil ancak herkesin bir düşüncesi vardır dan hareketle yazarların düşüncesini öğrenme faaliyeti. evet bir tür anket lakin bir kısa film için yapılıyor, belki sizin anket girişiniz filmleşir vs vs bildiğin süslü cümleler.
gariptir. tanrının olmadığı ön kabulünden ilerlersek ölüm sonrası hiçlik, büyük bir boşluktur. bu bağlamda herhangi bir dine mensup insanların amaçları vardır. çünkü onlar diğer dünyada mutlu olmak için sadaka vermek, kurban kesmek gibi ritüelleri uygularlar. çünkü bu dünya farazidir, geçicidir. aslolan öteki dünyadır. diğer yandan eğer öbür dünya yoksa ölümden sonrasındaki hiçlik bu dünyayı da hiçsizleştirmektedir. onun anlamını yoketmektedir. bu karşılıklı anlam sonucunda aslında yaşamak ve ölmek arasındaki farkı yalnız biz zihnimizde kurgularız. çünkü ölmenin verdiği korkunun en büyük sebebi gerçekten bu konu hakkında bir şey bilmiyor oluşumuzdur yani bizleri bekleyen bilinmezliktir.
ölüm bizle taşak geçmek demektir. aslında biz derken birşeyler biriktirme uğruna, birşeylere sahip olma durumunu tatmak için bir hayat kaybedebilecek insanlarla taşak geçmektir bazılarına göre. ölüm bir nefes uzaktadır, ölüm aslında biziz. ölüm bizden uzak değil ama yakın da değil. bu durumda kendimize en yakın biz değiliz anlamı da çıkmakta. ölüme aslında kendimiz de kavuşabiliriz fakat biz kavuşmazsak ne zaman kavuşacağımızı bilmeyiz, bilemeyiz. ölüm aslında bir kavramdır, sadece bedenen olmaz . belki bir son belki bir başka şeydir. bırakalım da sonu falan, ona giden yola bakalım o yol anlamlarımıza anlam katabilir sondansa. bana sorarsanız ölümün zıtlıklar içinde yaşayabilmeyi öğretme gibi bir durumu mevcut.
ölüm senin kontrol edemeyeceğin birşey. Yaşam şeklin içki sigara alkol.damarlarını yavaş yavaş tıkar. sonra o aşırı tıkanan bir damardan bir parça kopar. gider o senin kimselere vermediğin kalbinin bir parçasını girişini tıkar. kalp delicesine ve hep yaptığı gibi çalışmak ister. ama yapamaz. kalp büzülür buruşur. görevi kan pompalamaktır ya onun onu yapamaz. beyin en fazla 5 dakika da kalıcı hasar alır oksijensizlikten.
şanslı isen kurtulursun.
ama bu sana bağlı birşey değildir. sen kalbini kontrol edemezsin. ilk göğüs ağrısı başladığında dahi.
nefes almayı unuttuğunda dahi. geçecek zannedersin. lakin senin kontrol edemediğin bir organ iflas etmek üzeredir.
aklına bunu hakketmediğin gelir...serde söylenecek sözler ve yapılacak şeyler vardır.
Aslında sadri alışık bir filminde çok güzel anlatmıştır ölümü. Bir gün elveda şarkısını çalıp gitmekdir. Telefondan girdiğim için bulamıyorum biri bulup buraya hepimize suna bilirse sevinirim.
kendimi öldürmekten korktuğum gelir aklıma. öldürülmekten korkmam, gelsin beni bulsun derim. bir kere de başıma geldi. ölmediğime isyan ettim altı ay boyunca.
iyi ya, madem ki hepimiz günün birinde çekip gideceğiz, o halde bunca matem bunca kahır ne için? Sizinkisi matem değil zaten, korku!
Hayat demek ölümü beklemek demektir..
Az çok hepimiz denizi, yıldızları, ağaçları, işte falanları filanları göreceğiz..
Bir çok şeyin tadına bakacağız..
Sonra da ister istemez gidiyorum elveda şarkısını söyleyeceğiz.. Öyleyse gideninde kalanında gönlü hoş
olsun...
-Sadri Alışık
sevdiğin insanda soguktur.hasta bır bedende beklenen,yaşlı bir bedende yalnızlık.bir de inananlar vardır.onlar için hiçlikten varlığa geçiş.şems vardır mesela onun için bir dügün gecesi, sevdigine varış.
her akşam uyumak, ölmektir aslında. sabah uyanmak da yeniden doğmaktır. hayatımızın yarısını ölüp dirilerek yaşıyoruz demekki. ruhumuz defalarca alınıp geri veriliyor. geri verilmeyeceği o an da gelecek. Azrail'in yüzünüze gülümseyerek bakmasını istiyosanız bişeyler yapın.
herseyın sılındıgı nokta.bazılarına gore yenı bır baslangıc.sonsuzluk.belkı de son.bır bılgıye sahıp olmadıgımız.gercekten yasamının mahkemesı olacak ya da tum bunlar olumden korkumuz yuzunden uydurdugumuz,sevdıklerımızı kaybetmemızın acısını bastırma bıcımımız.