ölüm risalesi

entry4 galeri0
    1.
  1. bir recep garip şiiridir.

    (annemle babama içli bir dua)

    Ansızın gelen bir haberdir ölüm
    Beyaz bir güvercin gibi
    Bir mektuptur senden bana
    Dökülür bütün yapraklar dallarından
    Hüzün sarısı yakalar yürekleri
    Sabırla bekliyordur nasılsa toprak
    Ölümü ferman bilip düştüğümüz yollarda
    Nasırlı elleriyle taçlandırır her zaman
    Tarhana çorbası, kekikli ayran bir de tandır ekmeği
    Buhur kokusu gibi yayılır gün yüzüne

    Ey ölüm! beyaz haberler gibisin
    Belli belirsiz yüreğimi yalar gibisin

    Bir rüzgar gibi sarar dört bir yanımı
    Bir bir azalır aramızdaki dostlar
    Canım annem, biricik babamdır giden aramızdan
    Geceyle gündüz gibi girer aramıza
    Sinsi bir tuzaktır hayatla ölüm

    Sessiz bir gemiye binmişçesine
    Ağıtlar yakılır ırmaklar gibi
    iniler iniler sükuta varır insan yüreği
    Alınlar taşır bu gök kubbeyi
    Omuzlara binmiş bir ölüm gibi
    Adımlar dolaşır, dil susar yağmura karşı
    Hiçbir şey getiremez giden yolcuyu
    Bir gemidir denize inen
    Bir yolcudur yükünü alan bir daha dönmeyen

    Ey güzel hayat! ey görkemli dünya!
    Neyin kaldı şimdi söyle!

    Konuşan dudaklar sükuta geçmiş
    Harmanı, hasadı, buğdayı bitik
    Üç günmüş sahi dünya
    Ne bana kalmış
    işte gidiyor geldiği yere
    Ömürler verilen sürede durmuş

    istersen dünyayı sırtında taşı
    Makamın, mevkiin ne önemi var
    Kimseciklere baki kalır mı dünya
    Hayat ne kadar kısa, ne kadar kısa

    işte dünya, bittiği yerde kabristan
    Asıl hayatsa şimdi başlıyor
    Kabul etsen de mahşeri var bu işin
    Etmesen de musallada görünür
    Ne malından ne de evladü iyalinden fayda yok
    Ne işler işlediysen sonuçta sana kalan

    Ey ölümün arka bahçesi! ey mahşerin ince çizgisi!
    Sana sevdalanmaktan başka var mı çaresi?
    1 ...
  2. 2.
  3. aynı zamanda bir erdem bayazıt şiiriridir, kederlidir.

    http://umutfm.com/izle.php?id=6084

    "aziz kardeşim yusuf erzincani'nin anısına"

    ve zaman döne döne
    gelmişti başlangıç noktasına
    ilk yaratılış düğümüne

    mahlukatın var olduğu
    yüzüsuyu hürmetine
    evrenin efendisinin
    kavuşmak vakti gelmişti sevgilisine.

    hayatın menbaı
    merhametin son durağı
    madeni, muhabbet ocağının
    ateşler içindeydi
    yatağında.

    iltica etmişti sanki kainat
    kutsal tenine
    hayata şafak olan alnında
    ter taneleri
    her biri insanlık çilesinden
    bir haberdi sanki
    bir an oldu
    aralandı gözleri
    sonsuzu kuşatan bakışları
    süzdü ciğerparesi fatımayı
    süzdü tek tek çevresindeki
    can dostlarını
    kıpırdadı dudakları dedi:
    --- ebubekir kıldırsın namazı
    sonra daldı daldı uyandı
    son defa aralandı
    bakışları
    yöneldi bir noktaya
    karar kıldı bir noktada
    ve dedi:
    --- merhaba ey refik-i ala !

    olacak oldu
    akıllar kamaştı
    kalbler tutştu
    feryat ve figan gökleri tuttu
    çekti kılıcını faruk olan
    sıçradı orta yere :
    --- kim derse " o öldü" , öldürürüm!

    ayrılık ateşinden
    ateşin şiddetinden
    sanki bendler çözülmüş
    felekler çökmüştü
    şuur tutuşmuş
    akıl iflas etmişti.

    sonra sıddık olan
    yetişti geldi
    baktı baktı yatağında hareketsiz yatan sevgiliye
    mağarada arkadaşına hicrette yoldaşına
    sonra baktı çevresine
    mahşerden önce mahşer hali yaşayan
    ashabına
    aline

    ebubekir dedi :
    --- ey nas , susun !
    --- kim ki rasulullaha tapmaktadır
    --- bilsin ki rasul ölmüştür.
    --- kim ki allah'a tapmaktadır
    --- bilsin ki allah ölmez
    --- hayy ve layemut'tur. ( hayat sahibi ve ölmez )

    --- ey nas, susun!
    --- " inna lillahi ve inna ileyhi raciun."

    sonra eğildi sevgilisinin yüzüne
    sürdü bulutlanmış gözlerini
    o güzellikler ülkesine
    baktı baktı ve dedi :
    - hayatında güzeldin
    - ölümünde güzelsin
    - öldün
    - bir daha ölmeyeceksin!
    1 ...
  4. 3.
  5. Erdem Bayazıt'ın harika bir eseridir. Ölümü iliklerine kadar hissettirir. Yaşatır acısını kalbinde, yakınlarını kaybetmenin korkusu sarar her bir zerreni.

    ANKEBÛT - 57: Her can ölümü tadacaktır. Sonunda Bizim huzurumuza getirileceksiniz.

    Allah ölümün hayırlısını versin canlar.
    1 ...
  6. 4.
  7. Ölümü hem acısıyla hem ümidiyle hem de bilinmeyene karşı olan korkusuyla anlatan harika şiir.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük