gel otur son kez dinle anlatacaklarım var
yaşadıkların güzel değil anlatacaklarımdan
hayal kurmak gibi bi şey değil seni beklemek
benim ol ! bir an önce seninle aldatacaklarım var
karanlığına gömülüyorum gözlerimi kapatıp
sözlerin değil özlemin gözlerim sanatı
ölüm dudaklarından önce atılabilecek son adım
yani zevkle atarım bilakis son adımım sanadır
yaz geldi ve sen hala gelmemekte kararlısın
işe yaramaz olsa bile gel demek en yararlısı
başka çare bilmiyorum nar-ı mekân yanar başım
fazlalığına söyle bendeki eksiği tamamlasın
benim olmamam sorun değil umurumda değilsin
içimdeki her ne haltsa bir hiç uğruna belirsiz
ben ve tanıdığım her insan sen yüzünden delirdik
beni sensizliğe çağırsaydın yüzümü döker gelirdim
NAKARAT X2
zaptı zor gönlüme zaruriyetten zabıtasın
sensiz uyandığım her sabah bir mecazi ölüm rabıtası
seni hapsettiğim rutubetli zindanvari odaların her tuğlası suçlu
bir tek ben ve paşa gönlüm sabıkasız
benden gidebilirsin, bi başkasına da önemi yok.
sanırım yeni sevgilin kiranı zamanında ödemiyor.
kırılmış olan her ne haltsa artık görevi bol
yanlış yol bu fazla gittim geriye dahi dönemiyom
bahçelerine aşk ekip öfke ve kin topladım
kalbim 20 yıllık uykusundan hopladı
en üst perdeden şiirler yazarken elim
aklım gitti geldi, uçtum indim ama senden hiç kopmadım
zaman önünden hiç olmadık bir zamanda geçebilir
göz çukurlarımın buğulu camlarından içeri gir
kendi sıcaklığını getir bırak şu masaya git
gözlerim 20 seni daha zorlanmadan içebilir
6 yıl önce bu günün gecesinden kalmayım
başaramadım seni onun elinden becerip de almayı
şu yağmurun bıraktığı nacizane kar payı
köre gören göz, sağıra kulak, dârülacze arpayım
beni sana ben anlatamam yetersiz kalırım
fakat bil dize getirdim bunca yıl ne densiz kadını
nedensiz adımın unutturdu bana hayatın tadını,
ben ölümün oğluyum ve sen hayatın kadını
NAKARAT X2
zaptı zor gönlüme zaruriyetten zabıtasın
sensiz uyandığım her sabah bir mecazi ölüm rabıtası
seni hapsettiğim rutubetli zindanvari odaların her tuğlası suçlu
bir tek ben ve paşa gönlüm sabıkasız
benden gidebilirsin,bi başkasına da önemi yok.
sanırım yeni sevgilin kiranı zamanında ödemiyor.
kırılmış olan her ne haltsa artık görevi bol
yanlış yol bu fazla gittim geriye dahi dönemiyom .
ölümü düşünmektir. başımızda ağlayanları, yıkanıp kefenlendiğimizi, üzerimize toprak atanları vs tahayyül etmektir. ölmeden önce ölmek için atılan adımlardan biridir. ama ne yazık ki 21. yüzyılda canfeza adındaki rapci kadar bilinmeyen bir mefhumdur.
Kişi herhangi bir şekilde öldüğünü, yakınlarının haberi aldıktan sonraki hallerini, yıkanıp kefenlenildiğini, cenaze namazının kılındığını, defnedildiğini tahayyül eder. Sonra sorgu meleklerinin (nurani olarak) gelip men rabbike, men rasulike, ma kitabike...(rabbin, peygamberin kim, kitabın ne) gibi sualler sorduğunu ve cevaplar verildiğinde kabrin bir cennet bahçesine (huzur dolu bir ortam düşünülür) dönüştüğü düşünülür.
"ölmeden önce ölünüz." hadisi bu metodu desteklemektedir. her müslüman kardeşime ben korkarım demeyip bunu yapmalarını tavsiye ederim. Gerçekten ruhu temizliyor. dunyalıktan vazgeçiriyor, günahlardan uzak tutuyor, ibadetten zevk aldırıyor.
Az önce youtube'da denk geldiğim efsane parça. Canfeza söylüyor. Nakarat kısmındaki sözler çok hoşuma gitti.
zaptı zor kalbime zaruriyetten zabıtasın
Sensiz uyandığım her sabah bir mecazi ölüm rabıtası
Seni hapsettiğim rutubetli zindanvari odaların her tuğlası suçlu
Bir tek ben ve paşa gönlüm sabıkasız.
Diye devam ediyor.
"bahçelerine aşk ekip öfke ve kin topladım" sözü de çok güzel.