"Elektrikle çalışan ilk ev aletleri, dikiş makinesi, vantilatör ve vibratördü. Amerikalılar on sene boyunca elektrikli vibratörün keyfini sürdü, sonra da elektrikli süpürge ile ütüyü icat etti. Vibratörden yirmi yıl sonra elektrikli kızartma tavası piyasaya sürüldü."
----
“babam kaputlar, doğum kontrol hapları, tamponlar ve bunun gibi boktan şeylerden önce eski heriflerin karılarının asla hamile kalmadığını; bu heriflerin, yarakları derinlerde olsa bile boşaldıktan sonra birazcık işemek gerektiğini bildiğini anlattı. birkaç damla çiş yeterliymiş. dediğine göre çiş, spermi öldürmeye yeterli bir asitmiş.
"Elektrikle çalışan ilk ev aletleri, dikiş makinesi, vantilatör ve vibratördü. Amerikalılar on sene boyunca elektrikli vibratörün keyfini sürdü, sonra da elektrikli süpürge ile ütüyü icat etti. Vibratörden yirmi yıl sonra elektrikli kızartma tavası piyasaya sürüldü."
dövüş klübünden tanıdığımız chuck palahniuk'un değişik bi eseri. kurgusu harika diyebilirim. sağ gösterip sol vuran bi kitap cidden de. bütün kitap her şey ortada zaten diyorsunuz ama kitabın son bölümü her şeyi alt üst ediyor.
" bir pilici porno filmde oynatmak istiyorsanız, ona bir milyon dolar teklif etmelisiniz. bir herifi oynatmak istiyorsanız, ona sadece sormanız yeter..."
"ona göre, kulaklar vajinaydi. tek bir yanlış fikir duyduğunda, masumiyetini yitiriyordu insan. tek bir detay, çok şey demekti ve insanın hayatı kararıyordu. bilgi yüzünden insan aşırı dozdan ölüyordu."
--spoiler--
herifin teki üstünde yalnızca boxerı, bütün gün açık büfe masasının önünde durup barbekü soslu patates cipslerinin üzerindeki portakal rengi tozu yaladı.
yanında duran başka bir herif ise kepçe gibi kullanarak soğanlı sosa batırıp çıkardığı cipsin üzerindeki sosu yalıyordu. aynı vıcık vıcık cipsi sosun içine habire batırıp duruyordu. heriflerin, kendilerine ait olduğunu iddia ettikleri şeylerin içine sıçmasının bin bir yolu vardı.
söz konusu set yemekleri olduğundan, iki katlanır masa ve bunların üzerine yığılmış bilindik markaların ağzı açılmış mısır cipsi paketlerinden ve kutu içeceklerden bahsediyoruz. sahnesi gelen herifleri sete çağırıyorlar. asistan, herifleri numaralarıyla çağırıyor ve bu oyuncular da ağızlarına doldurdukları karamelli mısır cipslerini çiğnemeye devam edip, sarımsak tuz karışımından yanan, akçaağaç şuruplu batonlardan yapış yapış olmuş parmaklarıyla, boşalacakları çekimi yapmak üzere sete doğru hareketleniyorlar.
tek sahnelik herifler, sırf burada olduklarını söylemek için gelmişler. biz emektarlar ise refakat etmek ve cassie'ye kıyak yapmak için buradayız. dünya rekoru kırsın diye yarağımızla ona yardım ediyoruz. yazılan tarihe tanık oluyoruz.
açık büfe masanın üzerine, içi prezervatif dolu plastik kaplarla, içi çubuk kraker dolu kapları yan yana koymuşlar. küçük boy atıştırmalık şekerlemeler, ballı fıstıklar... yerde ise şekerlemelerin ve prezervatiflerin ısırılarak açılmış hatta çiğnenmiş plastik paketleri var. m&m marka şekerlemelere dalan aynı eller, yarı sertleşmiş yaraklarını sıvazlamak üzere baksırlarının düğmeli bölümüne ve ya bel lastiğine uzanıyor.
şekerleme rengindeki parmaklar... acı soslu ereksiyonlar...
--spoiler--
chuck palahniuk'un yazdığı bir yeraltı edebiyatı kitabıdır. kitap 600 erkekle yatıp rekor kırmak isteyen cassie wright ile yatacak olan 3 erkeğin hikayesini anlatmaktadır.
palahninuk'un çevrilen son romanı. içeriği boş olmakla birlikte palahniuk okuru için yine de değerli şeyler barındırıyor. işte iki gün okundu ve rafa kaldırıldı, benim kitaptan çok takıldığım şey ayrıntı yayınların arka kapağa yazdığı seviyesiz açıklama oldu.
'' Palahniuk'un hayal dünyasına hoş geldiniz! Yoksa kâbuslarına mı demeliydik? Palahniuk bu defa romanının odağına başka bir "marazi" karakteri, porno kraliçesi Cassie Wright'ı oturtmuş; ama bir nesne olarak. Çünkü her ne kadar konu, onun, efsanevi kariyerini kameralar önünde art arda 600 erkekle seks yaparak kıracağı bir dünya rekoruyla taçlandırmak istemesi olsa da, bu rekoru kırmasında ona yardımcı olacak tali oyuncuların, yani "damızlık erkekler"in anlatımıyla şekilleniyor roman. Sıranın kendisine gelmesini bekleyen Bay 72, Bay 137 ve Bay 600'ün gözünden aktarılıyor bu tarihi an. Ve bununla birlikte, onların trajikomik hayat hikâyeleri de, bir rekordan ziyade ölüm pornosuna dönüşecek çekimler sırasında bir bir dökülüyor ortaya. Anlayacağınız, derin bir araştırma ürünü olduğunu her satırında belli eden, çatlatırcasına güldürürken aynı zamanda yüreğinizi dağlayacak bu çılgın romanla, porno endüstrisinin çağdaş hayatın içindeki muazzam ve bir o kadar da gizli saklı varlığını edebiyata taşıyor Chuck Palahniuk. Zaten böyle bir şeyi de ondan başkası bu kadar utanmazca, korkusuzca ve başarıyla yapamazdı herhalde. Ancak dikkat! Tabularınız varsa ve onları yıkmaktan korkuyor-sanız bu romanı okumayın! insan cenininin mastürbasyona doğumdan bir ay önce ana rahminde başladığı gerçeğiyle yüzleşmek size ağır gelecekse bu romanı okumayın! Ya da elektrikli vibratörün hayatımıza elektrikli süpürge ve ütüden önce girmiş olmasını kabul edilemez buluyorsanız bu romanı okumayın! Kısacası, düşüncesinden bile ürktüğünüz insani hallerle yüzleşmek istemiyorsanız Palahniuk sizin yazarınız değil! Bizden söylemesi!. ''
tamam, çevirmenin gördüğü muhameleden sonra öfkelenmiş olacaklarını tahmin edebiliyorum ama bu nedir ?
onu da geçtim böyle iddialı cümleler kurmak için en azından kitabın belli bir sertlikte ve içeriğin metinle alakalı olması gerekiyor.
bu nedenle arka kapaktaki bu 'ergensi gaz' kitabı okuduktan sonra yerini bu metni yazabilecek zihniyetteki insanlara iğrentiyle bakmaya bırakıyor.
sözü fısıltılarıyla depremler yaratan* hakan günday'a bırakıyorum.
eğer bu kitabı chuck değil de ben yazmış olsaydım yemin ediyorum adım sapık ruh hastası olarak çıkardı, kimse de sikleyip almazdı fakat yazarı ünlü olunca insanlar bok var gibi hayran kalıyor.
kısacası leş gibi cips ve çeşitli kremler kokan, kıl tüy içinde gereksiz bir kitaptır.
bana ter kokan birsürü adamla aynı asansörde sıkışmışım hissi veren kitaptır. Aynen böyle. Bir klostrofobik havası var sanki. Baya oldu okuduğum. Aklımda kalan tek görüntü terleyen insanlar, yağlı saçlar ve kokan cipsler. Ha bu bir spoiler mıdır? Bence değildir.
az önce okumayı bitirdiğim, yazarı Chuck Palahniuk ve trajikomik türde yazılmış olan kitaptır. Orijinal adı "Snuff" olan kitabın konusu kısaca hayatını porno filmlerden kazanan Cassie'nin dünya rekorunu kırmak için ölmeyi bile göze alarak 600 erkekle arka arkaya seks yapacak olmasıdır. (Kitapta bana en komik gelen yerler porno filmlerinin isimleriydi.) Ülkemizde yasaklanma tehlikesi geçirmiş olan bu kitap, konusu bakımından belki pek iç açıcı olmayabilir ama Palahniuk cesur davranarak böyle bir kitap yazmış ayrıca beklenmeyen sonla sizi yine şaşırtacak. Konusu "porno" olunca belki önyargılı olunabilir ama tavsiye edebileceğim bir kitaptır kendisi.
Teşekkürler.
olay akışı güzel olan, betimlemeleriyle hissiyatı artıran sonunda da darbeyi vuran güzel bir chuck palahniuk kitabı. Kitabın bazı yerlerinde yazanlar gözünüzde canlanıp midenizi bulandırabiliyor. bazı yerlerde de güldürüyor. tavsiye edilir.
Bir porn star olarak size söylemek isterim ki, çok zordur. Karşınızdaki partnerinizi zike zike öldürmek zorunda kalıyorsunuz. Bu benim için sorun mu? Hayır. Ama yeni porn sektörüne girecekler için hiç kolay olmayacaktır.
kitabını bilmem de ölüm pornosu tabirini ilk kez Nicholas Cage'nin 8 mm (1999) filminde duymuştum. porno filmde kızı cidden öldürüyolardı. bizimki de adamları arıyo filan. çok oldu seyredeli... heyecanlı bi filmdir tavsiye edilir.
