1984 yılında ölüm orucu direnişinde ölümsüzleşen direnişciler:
Abdullah Meral
Haydar Başbağ
Hasan Telci
M.Fatih Öktülmüş
1984'te cezaevlerinde Tek Tip Elbise dayatmasıyla devrimci tutsakları teslim alma politikasına karşı başlatılan ölüm orucu direnişinde ölümsüzleştiler.
Aygün Uğur
Altan Berdan Kerimgil
ilginç Özkeskin
Hüseyin Demircioğlu
Ali Ayata
Müjdat Yanat
Tahsin Yılmaz
Ayçe idil Erkmen
Yemliha Kaya
Hicabi Küçük
Osman Akgün
Hayati Can
şehit falan değildirler bu kişiler. salt bu dünyalık davalarına olan inanılmaz bağlılıkları şaşırtıcıdır ve tutarlılıkları takdir edilir, hepsi budur...
bir şeylerin uğrun da ölmeyi göze alabilecek kadar cesaretli insanlar, şehittirler. Kardeş kardeşini öldürdüğün de ölen kişi şehit olabiliyorsa, başka bir kardeş bir ülkü uğruna öldüğün de oda şehit olur.
kuranı kerim e göre şehit ; islamiyet uğruna, dinin yayılması veya mazlumların acısının dindirilmesi uğruna müslüman olmayanlarla yapılan cihatta ölen kişidir.
demekki; gönlümüzde ölen her kişi bir şehittir. gönüllerimiz de kimin olduğuna bağlı.
tas gibi gogsunu gere gere mavi beresi ile yirmili yaslarinda vatani icin anasinin kucagindan yavuklusunun kollarindan, hayallerinden, umutlarindan geleceginden vaz gecen ve uc bes capulcu orospu cocugunun, hain pusularinda son sozleri; vatan ve allah olan garip anasin ile "hakkini helal et, vatan sag olsun" diye ruyalarinda vedalasan, melekleri, ana kuzulari vatan evlatlarini dusundukce cokta seyimde * olan sehitler.*
şehit ve öLüm orucunda öLenLerin aynı keLime içinde kuLLanıLmasını kınadığım başLık.. yapma aLLah aşkına imanım.. şehit keLimesinin anLamını biLiyor musunuz siz?.. biLmiyorsanız veya hafızanızı günceLLemek istiyorsanız bir anLamına bakın..
şehitliğin tanımı öğrenemeyen insanların şehit dedikleri insancıklardır. böyle insanlar şehit olabilir mi? çanakkale' deki dedelermizle, şehitlerimizle bir mi tutacağız bu insanları?
"yaşamış sayılmaz zaten yurdu için ölmesini bilmeyen" diyen, bir uğur için canlarını yoksaymış cesur insanlardır. samastlar, çakıcılar, çatlılar gibi can alarak değil kendi canlarını kimseye zarar vermeden verdikleri, davalarına hizmet ettikleri için sevilmezler. keşke ölümü seçmeyip daha başka şeyler yapmış olsaydılar.
inanmışlıkları çok fazla olan ölülerdir o kadar...davalarına inanmış kimisi gerçekten doğru kimisi ise iyi ki ölmüş denilecek sebeplerden ölmüşlerdir...ama sadece ölülerdir..şehit değillerdir...şehitlikte o kadar basit bir mertebe değildir...
* dava insanı olmaları; sıradışı bir cesarete sahip olmaları 'o uğurda' onların birer 'niyazi' oldukları hakikatini değiştirmeyecektir. hayat, hüzünlüdür...
her ölenin mesleği ya da içinde bulunduğu eyleme/başkaldırıya göre sınıflandırılan ölümlerden biridir... sadece saygı duyulması gereken konu kişinin inandığı şeyler uğruna ölebilmesidir o kadar...
o değil de şehit olmak keşke bu kadar kolay olunabilse...
Turk Dil Kurumu'nun Internet sayfasindan da erisilebilecek olan TDK Güncel Türkçe Sözlük'teki anlamlarina gore:
şehit -di :isim Arapça şeh³d
Kutsal bir ülkü veya inanç uğrunda ölen kimse, martir:
"Ey mavi göklerin kızıl ve beyaz süsü. Kız kardeşimin gelinliği, şehidimin son örtüsü."- A. N. Asya.
şehit düşmek (veya olmak)
ülkesi, ülküsü veya inancı uğrunda savaşırken ölmek:
"Biraz sonra Veysel'in arkadaşlarından biri daha şehit oldu."- M. Ş. Esendal.
"Arkadaşı, düşmanlarla cenge varır ve şehit düşer."- R. Enis.