ölüm kavramının olmadığını varsaydığımızda insanlarda ve hayatta ne gibi değişiklikler olurdu onları anlayabiliriz bu başlıkta. biraz komiklik biraz ciddiyet sürer gider başlık.
dünya da yaşanmazdı. başka bir gezegen bulmak gerekirdi.
ölüm olmasa, aşk, sevgi, nefret, hırs, başarı, iyi, kötü, aptal, zeki bunların hiçbir önemi kalmayacaktı.
her saniyemiz son olabileceği için yaşamak güzeldir.ölüm olmasaydı emin olun olduğunuz yada olmak istediğiniz kişinin hiçbir önemi olmayacaktı.çünkü bir insanın en karizma hali, musalla taşında yatan cansız bedeninin asaletinden gelir. b
tarih dersi diye bir şey olmazdı lan yada şöyle olurdu, mesela dersimizin konusu malazgirt savaşı ya çağırırdık alparslan'ı bize anlatırdı şöyle oldu böyle oldu diye.fena da olmazdı hani bu bakımdan.
ölüm bir gerçekken ölümsüzlüğü bulmaya çalışan insanoglu;farzedelim ölüm olmasaydı adını ölüm koyacağı, hayatın sona ermesi için araştırmalarda bulunurdu.
ölüm olmasaydı ve insanlar bugünkü nüfus artış oranı ile çoğalmaya devam etselerdi, her yıl yılda dünya nüfusu ikiye katlanır ve binlerce yıl sonra, insanların ağırlığı dünyanın ağırlığına erişirdi. ölüm, yeni nesillere yer açılması anlamında, yeniden doğuştur ve şarttır.
kalıcı olma ya da tarihte iz bırakma tutkusu dediğimiz şey olmazdı. Yani insanı insan yapan en önemli şey olmazdı diyebiliriz.
iz bırakanlar unutulmaz dizesi yalan olurdu.
Başarılı olma hevesi yok olurdu. Tarih tamamen sıkıcı olaylarla dolu olurdu.
Misal: Fatih istanbul'u ilk kez 1453 yılında fethetmeye çalıştı. 558. seferinde de başarılı olamayan fatih bu sene teknolojinin imkanlarıyla gemileri ışınlayarak şehre girmeyi planlıyor.
Ne de olsa ölmeyecek.Ölmediği için de her zaman bu sefer olmadı öbür sefere deneriz anlayışı hakim olacak.
ohhhooo ölüm olmasa neler olmazdı ki bi kere dinler olmazdı, herkes full çakışırdı gece gündüz, kimse hiç bi iş yapmazdı, çalışmazdı, tembel olurdu(nasılsa işin ucunda ölüm yok ya diye), kimse hiç bi şeyi takmazdı, insanlar öyle ruhsuz, duygusuz, kimseyi düşünmeyen, çok ama çok rahat varlıklar olurdu.
