birinin hayatını kaybetmesine üzülmemek mümkün mü?
yitip gitmesine...
ardında onlarca can kırığı bırakmasına...
çocuksa çok üzülürüz...ne olursa olsun saf ve tertemiz bir bedendir göçüp giden...
ya gençse veya yaşlıysa... işte o zaman vicdan muhasebesine gireriz. o insanın hayatımızdaki yeri belirler üzüntünün boyutunu... bize yaşattıkları...
bazen hiç hayatınızda olmayan biri bile olsa çevresindeki insalara yaşattıkları yüzünden "oh iyi olmuş" kelimeleri bile dökülür ağzımızdan...
üzülüp üzülmemek insana yüklediğimiz anlamla ilgili... sonuçta sırf insan olduğu için herkese üzülüp aynı oranda değer verelim ama , "insan" olmanın içeriği biraz daraltılmalı mı ne? **
artık yaşam standartlarının oldukça düşmüş olduğu ülkemizde maalesef sıradan hala gelmiş bir olay. insan ölümlerinin bu kadar sıradanlaşması, aslında insanlığımızın da öldüğünü belgeler nitelikte.
üzülürsün. sonuçta arkasında kimleri ve nasıl bir şekilde bıraktığına üzülürsün. bazen hastalıktan çok acı çeker. ölüm onun için bi kurtuluş dersin, ama ölünce seni derinden yaralar. şimdi soruyorum, hangi yakınınıza ölümü çare düşünürsünüz. düşünemezsiniz. hayatın boş, insanların birbirini hızla kırdığı şu dünyada, her şey ölüme kadar olduğu anca sizin başınıza geldiğinizde anlarsınız.