önce telefon acı acı çalar gecenin bir körü. arayan tanıdıktır ama sesinden anlarsın kötü birşeyler olduğunu. yoksa neden arasın bu saatte? derken duyarsın amcanın öldüğünü, düşünmeye vakit kalmaz, ufak bir başsağlığı. cenaze yarın kalkacak. etrafındakilere söylersin amca ölmüş. yaşanmışlar gözünün önünden geçer, daha yeni ölmüştür. keşke dün arasaydım da sesini duysaydım, dün yaşıyordu değil mi? dün vardı bugün yok. nasıl olur? ya herkes yarın ölürse?
eğer çok yakınınızın ölüm haberini aldıysanız: bir arabanın altında ezilmiş gibi olursunuz.
eğer çok yakınınızın intiharla ölüm haberini almışsanız: bir tırın altında ezilmiş gibi olursunuz.
her iki durumda acıdır lakin biri daha ezer adamı.
hayatın anlamını birkez daha gözden geçirmemize sebep olmak için arada bir bize kendini hatırlatan acı sondur. çoğu zamanda batıl inançlara gebedir:
-ayh bir ölüm haberi aldım, üçlenir şimdi bunlar!başka kimler ölecek acaba??!!
21 yıllık hayatımda, şu ana kadar, sadece 7 yaşımdayken aldığım haber.*
Herkesin başına şu veya bu şekilde gelecek olaydır.
Kişiyi ne kadar sarsan bir olay olduğunu söylememe gerek yok sanırım.
insan kendini bir anda boşlukta hissediyor.ayakta durmak bile o anda sana yük gibi geliyor yapması çok güç şeylerden gibi.ama hayat devam ediyor ve bunun farkına varıyorsun.Zira bugün bunların hepsini yaşadım.ve şu an hayatın devam ettigi gerçegini kabul etmekteyim