tanım olarak işte tam olarak bu. ölümü ve sonraki hayatı unutup, bir türlü yaşama adapte olamama sorunu. bilimsel olarak bir isimlendirmesi var mıdır hiç bilmiyorum.
ilk olarak on üç yaşlarımda düşünmeye başladım bunu. en mutlu olduğum günlerde, anlarda bile sürekli kafamın bir köşesinde durdu bu düşünce. otuz yaşıma geldim şu günlerde. ve halen aklımdan çıkartamıyorum.
kutsal kitaplar, mitolojiler, efsaneler...sürekli bunları okudum...sırf kafamdaki bu sorulara cevap bulabilmek için..
ölümün geldiği o an, ruhun bedenden ayrılması, bilinçli olma durumu ya da bilinçsizlik ve sonrası...
merakım o kadar şiddetliydi ki, kimi zamanlar rüyalarımda ruhumun bedenimden çıkışını gördüğüm olurdu. ve o rüyaların ertesi günleri huzur içinde dolaşırdım hep; çünkü bir ağırlığın üzerimden kalktığını ve huzurlu hissettiğimi görürdüm..
öyle olmasını istediğim içindir muhtemelen gördüğüm rüyalar..
garip bir şekilde rüyalarımda iki defa hissettim o ölüm anını. gerçekte de öyle midir acaba? tarifi imkansız o can çekilmesinin. neyse, o an aklına paran, pulun, işin, gücün, kariyerin hiçbiri gelmiyor. sevdiklerin gelmiyor. annen bile gelmiyor. sadece kafamda tek bir düşünce vardı; "ben şimdi napıcam?" o gün bu gündür başka biriyim artık. çok fazla değer vermiyorum maddi şeylere. olmayan şeyleri de çok fazla takmıyorum. tek bir şey var abi asıl olan; seveceksin. gerisi fuzuli.