vatandaşın hakkını gasp etmekten çekinmeyen açgözlülerin yeni uygulamalarından biri. bu uyanıklar insanlara havlusunu alıp para vermeden denize gireceği tek bir yer bırakmadılar. gidin çeşme' ye, kemer' e orda da durum aynı.
müdahale eden, dur diyen yok. paran yoksa öl diyor sistem.
yav şu hayatta paran olacak bütün gün yatacaksın öküz gibi. önünde deniz, yanında kadın, bir elinde limonata, bir elinde telefon, sözlüğe entry gireceksin.
Turizm sektörü denince zaten akla soygun ve pişkinlik geliyor.
210 TL büyük bir para değil aslında ama aldığın hizmet belli kesinlikle etmez. Ve bunu pişkince ne var kardeşim herkes böyle kıvamında açıklıyorlar ya heh ben sizin amk.
O booking'den engellemeyecekti ya bu türk otel ve tesisleri.
Bir de ağlamayalım kıyı kanunu vs diye, biz şehrin göbeğinde halkın kullanımına açık alanlarda çay bahçesi, büfe gibi işletmelere müsade etmedik mi; Kadıköy rıhtımdan denize bakamayan biz değil miyiz? O halde ağlamayalım biz buyuz; saygısız,duyarsız,kompleksli.
Türkiyede tatile gitmek yerine, yurt dışında festivale gitmek daha mantıklı. Festival öncesi ve sonrası o ülkeyide gezmiş olursun. illa denize gireceksen 2 gün yetiyor. Ondan sonrası sıkıyor. Sırf para verdim diye havuza, denize giren insanlar tanıyorum. Dinlenmek, tatile gitmek bu değil.
Gidilebilicek festivaller: Ultra europe, tomorrowland, amsterdam dance event, creamfields, global gathering, mayday, luminosity beach, a state of trance, barcelona beach fest.