inci aral'ın begendıgım harıka kıtaplarından bırı.ayrıca lırık bır dıle sahıp..ıcınde oyle cumleler vardır kı unutamazssın.unutmak ıstemez ınsan....''ve gece sessızlıgınde'' sozuyle de son bulur.
ve arkasında da soyle yazar kıtabın;
olu erkek kuslar, bir kadinin birine tutkulu bir ask, otekineyse koklu bir sevgi ve evlilik bagiyla baglandigi iki erkek arasindaki bolunmuslugunu konu edinirken, bu uc kisinin cocuklukta kadin ve erkek olmaya giden yolda kurallar, ongormeler, kosullandirmalarla bicimlenisleri irdeliyor.bir kadin ve iki erkek arasindaki iliskilerin hem bireysel ve toplumsal yargilarin icinde barindirdigi katilik ve siddet hem de belli bir tarihsel donemin baski ortaminda nasil yorusu, yipratici, bir iletisimsizlige, uzlasmazlik ve cozumsuzluge donustugunu gosteriyor.bu karmasa icersinde ask, gerceklesmeyecek cocuksu bir dus, evlilikse duzen sanilan bir duzensizliktir.
inci aral tarafından yazılmış, bir kadının anatomisinin iyi çıkarıldığı kitaptır. su ve na kavganın, kırılmışlığın, aşkın, yalnızlığın, başarının, zamanın tadına bakmış iki parça ya da tek bütün. okunması gereken kitaplardan biridir. inci aral' a bakışınızı değiştirir.
--spoiler--
Sevmek, lokmanızı çiğnemeyi unutarak masa başında kalakalmaktır. Sevmek sonradan, usulca okşamaktır bir elin değdiği yerini saçlarınızın. Belki de sevmek bir gün hiç yoktan altüst edilip tavuklu pilav kurusu pişirmektir. Sevmek, telefon zillerini duymamak, bastığı yeri bilmemektir.
--spoiler--
--spoiler--
Nasıl oluyor da insan, yaşamına onca güzellik katmış birini günün birinde bu kadar anlamsız bulabiliyor?
--spoiler--