kişinin ölü birine aşırı hayranlığından doğan aşktır .
şahsen başıma gelmiş bir durumdur kendisi .
charles bukowski'ye aşık oldum . yaşam tarzı , söylediği her bir kelime ne bilim çok farklı çok .
sizin olamaz,evet ama başkasının da olamayacaktır.kıskanacağınız insanlar türemez.
hepsi bir yana ona hiç dokunamaz,nefesini duyamaz,"can"ını bilemezsiniz.
birine aşıksındır ama kafanda öldürmüşsündür onu. şairin de dediği gibi
kulak verin sözlerime iyice,
herkes öldürebilir sevdiğini
kimi bir bakışıyla yapar bunu,
kimi dalkavukça sözlerle,
korkaklar öpücük ile öldürür,
yürekliler kılıç darbeleriyle!
kimi gençken öldürür sevdiğini
kimileri yaşlı iken öldürür;
şehvetli ellerle öldürür kimi
kimi altından ellerle öldürür;
merhametli kişi bıçak kullanır
çünkü bıçakla ölen çabuk soğur.
kimi aşk kısadır, kimi uzundur,
kimi satar kimi de satın alır;
kimi gözyaşı döker öldürürken,
kimi kılı kıpırdamadan öldürür;
herkes öldürebilir sevdiğini
ama herkes öldürdü diye ölmez.
Evimin istikametinde mezarlık olduğu için her otobüse bindiğimde önünden geçiyoruz. Yine bir gün geçerken gözüm bir mezarda takılıp kaldı. En tuhaf hissettiğim anlardan biriydi ve o günden sonra her otobüsle geçerken gözüm o mezara buluyor ve ona bakmadığım zaman kendimi kötü hissediyorum. Bu böyle devam etti aylarca ve şimdi yavaştan o mezara bağlı olmaya başladığımı hissediyorum. Çok değişik bir hadise halbuki ama hiç yadırgamıyorum.