freud başgan ne demiş; ''yaşayan her insanın bilinçaltının bir köşesinde, ölümsüz olduğu fikri yatar.
tey tey tey hangimiz yapmadık ki; okuduk entrysini beğenmedik belki de, kim ola ki la bu düşüncesiyle yazar hakkında bilgi edinmek için baktık ki bir an: ''x. nesil aramızda'' ibaresini görünce fütursuzca verdik şükelayı, ölümsüzlük kadehinden içmiş bir tanrı gibi lütfettik sonsuz merhametimizden damıtarak.
zaten bu insan kusurumuzdan ötürü; hoyratça, hunharca kırıp geçirmedik, kalplerde onulmaz yaralar açmadık mı. genelde de bizi en çok sevenlere yapmadık mı bunu? yapılan hataları bağışlatmak için çokca zaman vardı nede olsa bizler birer yarı tanrıydık ve zaman oyucağımızdı bizim. biz nasıl istersek öyle akardı...
bizim en çok sevdiklerimiz de bizim kalbimizi çokça kırmıştır da, belki de bu kötü ''ananemiz''dir sebeplerden biri de, bilinmez ama;
kimi zaman sevgilimize; ''bu kadar ilgiden bunaldım, biraz soluk almak istiyorum.'' dedik, 2.sınıf bir edebi manzumeden alıntılar yaparak.
odamıza izinsiz girdiği, ortalığı biraz topladığı için en büyük günahkar gibi haşladık annemizi.
bazen de, babamıza gider yaptık çağdışı olduğundan, çağı yakalayamadığında dem vurduk, demode bulduk aldığı bazı kararları ''modern zamanlar''a atıfta bulunarak. sanki uzak bir fikre bile tahammül edemeyen bizler, zavallı bizler çok uygarmışız gibi.
kardeşlerimizi, arkadaşlarımızı... içki masalarında dostlarımızı un ufak ettik kadehler gibi, yalancı tanrısallığımızdan güç alarak.
bu sanal platformlarda neler yaptık peki ?
sırf bir ırka tabi olduğumuz için diğer bir ırkı toptan işe yaramaz ve hain ilan ettik. bir fikri savunduğu için tanımadığımız birisine kin besledik. hınç duyduk birbirimizi tanımadan kesin yargılarda bulunduk. kimi zaman sikindirik bir futbol maçıydı konu, kimi zaman siyasetti. büyük ihtimalle gözlerinin içine bakma fırsatımız bile olmayacak insanları hedef aldık.
tüm bunları yapan bizler elbette utanacak değildik, utanacaksa başkaları utanmalıydı, öfkemizin yaratığı gerilimleri, vicdan azaplarını bilinçaltına ittik usul usul.
bundan kellidir ki; '' x. nesil aramızda'' ibaresini gördüğümüz entryleri, büyük bir günahdan arınarak, büyük bir şevkle, çocuksu bir aceleyle artı oylarız usanmadan sıkılmadan. hızımızı alamaz, yazara ait bir iki entryi daha gelişigüzel seçip artı oylarız.
elbet tek suçlu bizler değiliz; '' yaşayana hürmet duymadan, ölüye hürmet duymamızı öğütleyenlerde de suç var elbet. hani şu din kisvesinde bizi riyaya alıştıranlarda, ölüme özendiren, ölümü öven güruhda hani. yok mu, elbette var.
şimdi kendimiz ve hepsinin adına; yaşarken kıymetini bilmediklerimiz ve hala hayatta olan ve ölene dek de kıymetini bilemeyeceklerimiz adına günah çıkarmaya davet ediyorum sizleri. kim bilir bu yazıda bir mabet olur ilerde, arada bakıp basarsınız şukuyu.
vasiyetimdir seovilerim uğramasın...*