ölsem kaç kişi üzülür diye düşünmek

entry57 galeri1
    1.
  1. Depresif halet-i ruhiyeden ötürü insanın kendisini sevenleri bulma çabasıdır. sık sık yaptığım şeydir.
    2 ...
  2. 2.
  3. anne ve babadan ba$ka, hüzünlüymü$ numaraları, sahte yüzler ve 3 gün ağlamaktan sonra yine rutin hayata tutunma tela$ı sonucunda elde var sıfır diyebiliriz.

    yani kimse senin için ömür boyunca ağlamaz karde$im.
    ağlayan varsa o da sistemdir. sistem seni kaybettiği için üzülür. askerde ölse böyle, sen de ölsen böyle.
    0 ...
  4. 3.
  5. bazen değil çoğu zaman yapılması gerekendir. hayatını günah-sevap tartısının üzerinden inmeden yaşayan insanlara inat, sadece sevmek ve sevilmek için yaşamayı hatırlatsın diye sürekli düşünülmelidir ki hayatı daha da güzelleştirelim.
    0 ...
  6. 4.
  7. bu soruyla bir defa karşılaştım. kes lan ne saçmalıyorsun sen dedim. kapattım konuyu. fazlasına tahammül edemem.
    1 ...
  8. 5.
  9. 6.
  10. kaç kişi üzülür yada kaç gün üzülür? bunlar hep konjektüre bağlıdır.

    yani şöyle düşün mersin idman yurdunun o gün messili barcelona'ya barcelona'da 6 tane attığını. tamam sen öldün ama bu yine de acıyı hafifletmez mi? sohbet arasına geldiğinde gülümsetmez mi? yani.
    sen öldün ama kardeşin öss de türkiye birincisi oldu. hep konjektürel biliyorsun.

    ne kadar çok sevenin olursa olsun cenazene kaç kişinin katılacağı en çok hava durumuna bağlıdır.
    yani biliyorsun.
    hayat devam ediyor.

    sağanak yağmurda falan, anlıyosun.
    0 ...
  11. 7.
  12. Facebook'ta çokça rastladığımız, genellikle isyankar gençlerin öne sürdüğü düşüncelerden biridir. Anlamsız bir düşüncedir; en azından ailesinin üzüleceğini görmemek, onları hiçe saymaktır çünkü.
    (bkz: Asi genç)
    0 ...
  13. 8.
  14. ağlarsa anam ağlar, gerisi yalan ağlar.
    1 ...
  15. 9.
  16. öldükten sonra bunların seni ilgilendiren bir yanı var mı? yani şu üzülür ben en iyisi ölmeyeyim mi diyeceksin? ölümden gerisi artık senin değil bırak artık düşünme.
    1 ...
  17. 10.
  18. öncelikle ben ölsem şunu düşünürdüm. ulan kış günü falan ölmeyeyim bari de millet yağmurda çamurda mezarlıklarda heba olmasın falan. en azından gelecek kısıtlı olan cemaati daha da nefret ettirmeyim kendimden diye.
    0 ...
  19. 11.
  20. insanın annesinin kendisinden daha önce ölmesini istememesidir bir nevi...
    0 ...
  21. 12.
  22. geçenlerde hesapladım ana-baba-ağabey üzülür. gerçi öldükten sonra isterse senin için ülkede yas ilan edilse ne çıkarın olacak o da tartışılır.
    0 ...
  23. 13.
  24. yaşarken yapılan zaman öldürme faaliyetidir.
    1 ...
  25. 14.
  26. ölmeyi düşünecek duruma gelirsem yapacağım en son şey sanırım. kendi canıma kıyıcam birde benim için üzülenler diye hesap yapacam pipimde bile olmaz hiç biri alayının der giderim.
    0 ...
  27. 15.
  28. kaza sonrası psikolojisinin verdiği bir haleti ruhiye sonucu insanın kendine yaptığı sözlü sınavdır.
    hergün işe gitmek için beraber çalıştığım saim abi beni evimin altındaki yoldan alırdı 2 otobüsle gidebileceğim yolu 15 20 dakikada gitmek harika bişeydi benim için. saim abi gayet dikkatli araba sürerdi kimseye güvenmediğim için sürekli kontrol ederdim son üç dört aya kadar. arabası küçük kırmızı bir bayan arabası gibiydi. bir bayan için sadece biraz eskiydi. emniyet kemerini ehliyet sınavında unutmuş olsamda her zaman takardım. saim abinin belkide tek kusuru buydu, hatırlatmadan takmazdı. benim sorunum ise arabaya binince değil ana caddeye çıkınca takmamdı. bu tespiti biraz geç yaptım sanırım. caddeye gelmeden bir önceki kavşağa 100 metre var ışık sarı. saim abi hız kesmeden kavşağa yaklaşıyor, zaten kırmızı yansa bile diğer araçlara yeşil yanması için 3 saniye gerekli. fakat bir minibüs sol şeridin yarısına kadar öne çıktı ve korna fren (sulu kar yapışında ne kadar tutarsa),selektör. bizim geldiğimizi gören şöför karşıya geçmek için biraz daha ilerleyip tam ortadan çarpmamıza sebep oldu. üç saniye. aracın önümüze çıkması ve kayarak araca çarpmamız.gözlerimi açtım bi uğultu. arabanın içindeyiz önümüzden buhar çıkıyor. saim abi iyi sanırım konuşuyor.
    -mahvolduk, bittik. sen iyi misin?
    biraz düşünüyorum.(bilmiyorum ki. bişey söylesem panik yapabilir. acaba başım yarıldı mı? beyin kanaması veya iç kanaması geçiriyo olabilirmiyim? hayır. şuurum yerinde. emin miyim? bizim bateristin adı neydi?, telefon numaram? hatırlıyorum)
    -iyiyim sanırım abi. sen iyi misin?
    -evet kolum ağrıyor?
    -abi başımı çarptım sanırım yarılmış mı?
    -biraz kanıyor.
    o sırada saim abi dışarı çıkıp arabaya bakıyor. bense başımı nereye çarptığımı buldum orta aydınlatma lambaları yerinde yok. ayna kırılmamış gözümün altında bi morluk yok. sanırım beyin kanaması geçirmiyorum. iç kanama belirtimde yok. torpido açılmış kapak ayağımı yaralamış ayağım da acıyor. sanırım iyiyim. yani hala ölmedim. ölsem kimin umrunda olurdu ki. ailem üzülürdü. peki başka kim gerçekten üzülürdü. merve üzülürdü. can dostum çok gıcık bi insan aslında bana benziyor. arasam mı? telaşlanıp üzülebilir. ya ölürsem? ölürsen öl bi sen mi ölüyosun? peki eski sevgilim? sanmam. sevinir di bile. okuldan arkadaşlarım, iş arkadaşlarım? pek umursamazlar. hem kim haber vercek ki gömüldükten sonra duyar mezarıma bile gelmez çoğu. başka hiç kimse bana hüngür hüngür ağlamazmı ya? insan ölünce arkasından ağlayan insanlar olacağını bilmesi güzel bi duygu olurmuş. ne kadar kötü biriymişim be. amaan nabiyim zaten kendim bile üzülmem ki öldüğüme. ölmicem galiba iyiyim.

    neyse şu kırmızıda geçmeye çalışan adam çok iri değilse inip bi döveyim bari.
    4 ...
  29. 16.
  30. 17.
  31. kaç kişi olarak değil de, anne babanın halini düşünmek bile başlı başına bir ölüm korkusudur.
    0 ...
  32. 18.
  33. cevabı sıfır ise mutluluk veren sorudur. ölünce neden birilerinin üzülmesini isteyeyim ki?
    2 ...
  34. 19.
  35. ergen düşüncesidir. keza ben yokken de hayat vardı, ben yok olunca da olacak.
    ben giderim adım da kalmasın, dostlar beni hatırlamasa da olur.
    1 ...
  36. 20.
  37. Düşünmediğim düşünmeyeceğim hadisedir ölmüşsün zaten üzülseler ne olacak umrumdamı ki...
    0 ...
  38. 21.
  39. bazıları için yerini ölürsem kim en çok üzülüre bırakan çok bilinmeyenli, özgelecek tasavvurudur. insanlar; doğar, yaşar, ölür. çoğu insan doğar yaşayamadan ölür. felsefi, özbenliksel gerçek ya da yalan yaşantılar bir yana; mezar taşına yazılan doğum ve ölüm tarihi arasındaki sayısal farkdır, insana biçilen hayat dönemi. ama uzunlukları aynı olan hayat dönemlerinin bile derinlik farklılığından kaynaklanan bir göreceliği vardır. ki bunu oluşturan şey; sayılar değil yaşanmışlıklar, ardında bırakılan eserler, arda kalanların anılarında işgal edilen yer, kalplerinde uyandırılan duygular ve adınızın sedasıyla akıllarda oluşan imgelerdir. misal mozart 36 yıllık ömrüne 622 eser sığdırmıştır siz 36 çarpı iki yıllık ömrünüze ödenmiş bir ev, bir araba kredisi, mürüveti görülmüş iki hayırlı evlat sığdırmışsınızdır. mayakovski 37 yıllık ömrüne bir devrim, büyük bir aşk ve çağlayan bir şair sığdırmışken; 74 yaşındaki emekli mümtaz bey; görücü usulü ile evlendiği, pek de sevemediği, ona iki hayırsız evlat veren münevver hanım'ın vefatının ardından posta gazetesine şiirler gönderip bir yandan şairliği; evlilik programlarına katılıp bir yandan da aşkı; ölmeden yakalamaya çalışmaktadır ki tüm bu çabanın onda birini, rahmetli çilekeş münevver hanım'ın kırık gönlüne bir nebze de olsa ferahlık katmak için göstermemiştir. mozart ya da mayakovski öldüğünde çok kişi üzülmüştür, cenazeleri dolup taşmıştır ama onlar arkalarında teselli bulunacak hatta kendilerini ölümsüz kılacak eserler bırakmışlardır. fakat münevver hanım'ın yerini,kırkı bile çıkmadan, mümtaz bey'in yeni eşi almış, ardında odunluğa kaldırılan mahzun bakışlı siyah beyaz bir fotoğraf ve kırık dökük bir ömür kalmıştır. siz ise; en iyi ihtimalle, önceden aldığınız manzaralı bir mezar başında, hayatta gerçekleştirmeye fırsat bulamadığınız ıskalanmış hayalerinizin ruhuna fatiha okunmasını, ruhunuzda hissetmektesiniz. ve herkesten çok siz, kendi yaşanmamış hayatınıza, uzun ölümünüze üzülmektesiniz; ki bu belki de gördüğünüz en güzel cenaze töreni, tüm dayatmaları yegane gerçek kabul edip öldürdüğünüz ruhunuzun ilk ve son temsili.

    düzeltme:imla
    2 ...
  40. 22.
  41. salaklıktır. sen ölünce nereye gideceğini düşün önce.
    1 ...
  42. 22.
  43. (BKZ: YAŞADIĞINA KAÇ KiŞi SEViNiYOR Ki)
    0 ...
  44. 23.
  45. öldükten sonraki üzülen sayısının kendisine huzur vereceği insanın ölmeden önceki telaşı. muhtemelen cennetin krallığı seyretmiş, balian'ın "bu dünyaya birşey bırakmayan insan, insan olamaz" sözünden sonra "naptım ben bu yaşa kadar" telaşlarıyla yanıp tutuşmaya başlamıştır. zira ben de öyle hissediyorum bazen.
    0 ...
  46. 24.
  47. eğer bunu düşünüyorsanız hayattayken çok kişiyi üzmüşsünüz, kırmışsınız demektir.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük