kişinin kendi egosunu tatmin etmek için ya da hayatta sahip olduğu değerleri, kişileri düşünmesini sağlayan sorunsaldır. ölüme en çok üzülen taraf ailedir elbette. ama seni canından çok seven sevdiceğin, dostların, uzun zamandır sadece selamlaştığın arkadaşın. seni tanımayan sadece iş yerinde, mahallede gören kişi bile üzülür. seni sevenler sevdiği için üzülür sadece tanıyanlar ise ölümü hatırlattığın için üzülür. en nihayetinde üzülenin çok olur. bu sorunsal öldükten sonra bir işe yaramaz fakat ölmeden önce düşünüp sevdiklerinle ilgili kendine çeki düzen vermene fayda sağlar.
zaman zaman hepimiz bunu mutlaka düşünmüştür. düşünmedim diyen yalan söylüyordur. ölen bu dünyadan gittikten sonra gerisi üzülse ne olur üzülmese ne olur. kişi öldüğü zaman kıyameti kopmuştur. böyle saçma düşünceler düşünmek yerine ölüme hazırlık yapmak daha akıllıcadır.
aslında burada ki " ailem dışında kim üzülür" olayı klişelik gibi algılanması da ne kadar doğru bilemiyorum. yani benim için, ailemin üzülmesi zaten her şeyi anlatır. ama tabii sevildiğini bilmek duygusu altında bilinç böyle bir düşünceye itiyor sanırım.
kim ölürse ölsün en çok anne sonra baba harici kimsenin umrunda olmaz. millet cenazene gelir kendi aralarında dedikodu yapar. yalandan gözlerine tükrük çalar ve ikinci pideyi ya da fazla ayranı sorar ilk önce seni gömüp sonra helvanı gömerler. sonra unutulur gidersin. herkes menfaati kadar dostundur gerisi boş.