Kiminin en büyük korkusu, kiminin ise kurtuluş olarak gördüğü, iple çektiği sondur. Dünya kötü bir yer sözlük. Burda tutunabilmek için ya ahirette burada çektiğin cefanın, sefasını sürebileceğine inanmalısın ya da dünya gibi sen de kötü olmalısın.
Ben ne burda yaşadıklarımın ölümden sonra olumlu bir karşılığını göreceğime inanıyorum ne de tam anlamıyla kötü olabiliyorum. Aslında herkese iyiyim ama bir kendime iyi olamadım, olamıyorum.
Ölüm Benim için kötülüklerden kurtuluş ve haksız yere sonsuza kadar yanmaktan ibaret.
Neden haksız diye soracak olursanız yaratılırken bana fikrim sorulmadı. Eğer sorulduysa bile ben böyle bir sınava girmek isteyeceğimi hiç sanmıyorum. kesin ben girmek istemiyorum dedim, kalabalıkta sesim duyulmadı.
Uyumaktan daha huzurlu olacağını düşünüyorum.. En azından kıyamete uyanana kadar.. Sıratta köprüden atlama planım var ama du bakalım hayırlısıyla bi oralara gelelim hele..
Geri dönüşü olmayanlardandır. Ölüm öyle kolay bir şey değil aslında. Her ölüm çok erkendir bence. Her gün ölüm kalım savaşı veren onca insanlar var, ya kanser ya başka bir hastalığı olan. Bence insanlar ölümün eşiğine gelmedikçe yaşamın değerini pek farketmezler ya da anlamazlar. Ölüm ile karşı karşıya geldikleri ana kadar. Ölümü seçebildiğiniz an size kolay gelebilir, lakin ölüm sizi seçtiğinde, hazır olmadığınız o an yakaladığı zaman, işte o zaman çok zordur. Bütün sevdiğiniz her şeye veda etmek, bir gün onları bir daha görememek yada yok olmak duygusu adaletsizlik gibi gelebilir. Bununla sevdiğiniz bir insanın karşı karşıya olduğunu gördüğünüz an da çok zordur. Gün ve gün onların eridiğini görmek, parça parça olduklarını görmek sizden de bir şeyler alır götürür. O yüzden her canlı yaşadığı anların değerini bilmeli bence. Her nefes bir hediye olabilir bazılarımız için. Her saniye öyle anlamlı öyle özel olabilir. Örneğin meme kanseri bir annenin 4 yaşında çocuğunun her an annesine sarılması gibi. Ölümü kaçamak sanıp sorunları ile yüzleşemeyen insanların bu tabloyu düşünmesini tavsiye ederim.