evren altı kat yaratılmıştır.(kur-anda da böyle geçmektedir.)
insan oğlu öldüğünde, omuriliğinde beyine doğru ilerleyen ve bitiminde ise bir enerji çıkıyormuş.(buna ruh deniliyor)
evrende boyutlar arası geçişi sağlayanda karadelik.
bu enerjide karadelik sayesinde boyutlar arası geçişi sağlayıp, bi üst evren yada gideceği evrene geçiş sağlayabiliyormuş.(onların yalancısıyım)
gece rüyamda öldüğümü gördüm, ürperdim, korktum. med cezir ile gidiyoruz yolda. çöpte de hobby var bi sürü bir de telefon. ben telefonu alayım dedim sonra korktum bombadır lan bu diye. med cezir oburu da hobby götürmüş o arada bi tane açmış yiyor mu ne yapıyor. o hobby açınca patlıyor çöp. ölüyorum, ölüyoruz belki de. o değilde bombanın patlayışını falan hissettim ya korktum anasını satayım. neyse uyandık şükür dedik deprem olmuş bi de hissetmedik.
..
..
yaşıyordur, varlığından hem kendi hem başkaları bihaberdir.
bir de;
mezar taşına sahiptir de. ismi unutulmuştur, yeryüzünden gelip geçtiğini bilen kalmamıştır, varsa kendinden üryan evlatları 3-5 nesil gittikçe azalan aralıklarla anacaktır. sonrasında, o da bitecektir.
ya... ruhu ölümü tadmış biri olan m.ö. 384 – m.ö. 322 yılları arasında yaşamış aristotales, 1686 yıl önce bedeni toprağa intikal etmiştir. lakin günümüzde yaşıyor gibi ismini anarız bir çok bilim dalında.
notumsu: ölüm, iki - üç yoksa dört boyutlu bir algılama mıdır?
..
..
bazen bir kurtuluştur, tüm acıların sona ermesidir, sonsuz ve güzel bir hayatın başlangıcıdır, geride kalanlar için azap olsa da. bazen de insanın aklına geldiğinde bile kalbini sızlatan, ağlatan, ürküten bir hadisedir. insanoğlu inandığı halde kabul etmek istemez nedense ölümü, alışamaz ona. ancak ne yazık ki hepimizin başına gelecektir, er ya da geç.
sürekli bir eylem. her gün fark etmeden, istemeden de olsa yaptığımız, sadece fiziksel olarak yaşlanarak biraz daha yaklaştığımız değil; ayrıca kendimizden, düşlerimizden, umudumuzdan, enerjimizden, hissetiklerimizden, neşemizden, coşkumuzdan, öfkemizden, aşkımızdan biraz daha vererek, bizi biz yapan duygularımızı her gün biraz daha yitirerek yaklaştığımızdır. yaşamaya inanmakla ilgili yitirdiklerimizdir ölmek.