düşünsene artık yoksun. sensiz yine sabah olacak ve o sabahın akşamı.. yine çocuklar ağlayacak. bir doğumhanede yine bir can dünyaya gelecek.. sen mezarda ilk geceni yaşarken birileri anne baba olacak, birileri ilk ayrılık acısını yaşayacak.. kimi de ailesinden uzakta yurtta ilk göz yaşını damlatacak yastığa. sonra yine sabah olacak, kimisi onu zorla uyandıran alarma ve hayatına küfrederken kimisi annesinin okul için onu hazırlamasını bekleyecek.. birileri için ilk iş günü olacak belki de, belli mi olur hayatının aşkıyla karşılaşacağı ilk gündür kimisi için de.. yine akşam ve sabah olacak, ama bu sefer senin için olmayacak.
insanları dinlere yaklaştıran bir olgudur, zira kimse kendinin ve sevdiklerinin yok olmasını istemez, ahiret gibi bir yerde varlığın devam etme fikri herkes için rahatlatıcı ve ölüm gibi büyük bir kederi hafifletici etmendir.
inançsız olmanın da zor yanlarından biridir aynı zamanda.
Ve birinci perde kapanır. ikinci perde daha da zorlayıcı olur çünkü asıl korkutan durum orada bizi nasıl bir durum karşılayacak hiç bilemeyiz. Buda işi daha da muammalaştırır.
Nasıl oluyor da kırılmaya mahkum şişeler hükmünde ki dünyayı ön plan da tutuyoruz, müchevatı elmaslar değerinde ki cenneti hiçe sayıyoruz anlamıyorum. Çok tuhaf.
insanlar bu olguyu düşünmeden nasıl hayatlarına devam ediyorlar cidden merak ediyorum.
insanoğlu çok garip gerçekten. Düşünsene lan bir gün yok olacaksın ve seni bir daha asla kimse göremeyecek, hatta 150 200 yıl kadar sonra varlığından bile kimse haberdar olmayacak.
Ona rağmen herkes birbirini etiketleme derdinde sen şöylesin ben böyleyim diye. Öleceksin lan ötesi mi var?
Kimdir böylesine güçlü olan
Ömür bitip ölüme karşı duran?
Mutlak olan tek şey sensin
Ruhunu senden kim esirgesin?
iğrenç ölüm, şehvetli ölüm
Ölüm ölüm bu gelen ölüm
Ölüm, ölüm acı, ölüm tatlı
Aydınlık gecede tüy kanatlı
Ölüm ağır taş gibi, bazen kar tanesi
Bu duyduğun ölümün ayak sesi
Ölüm verir ve yine ölüm alır
Ölüm çalar ama ölüm kılar
Ölüm geçer ölüm kalır
Ölüm gelir ölüm gider
Ölüm acısıyla beraber gelir
Parıltısı gözler önüne serilir
Ölüm bir kraliçe kendinin efendisi
Ölüm ölüm ölüm ölümün ta kendisi
Ölüm ölüm öfke dolusun
Kötü ölüm acımadan yoksunsun
Ölüm mutlak ölüm bir alçak
Ölümün yüzü bir lağım faresi ancak
Ölüm gelecek ve gözlerin görecek
O eşsiz güzelliğin birden sönecek
Ölüm gelecek ve seni götürecek
Varın yoğun her şeyin onunla bitecek
Ölüm gelecek ve bağlarını koparacak
Öyle güçlü ve nazik hem de güzel ve alçak
Ölüm gelecek ve vicdanın olacak
Sonsuza dek o yanında kalacak
Ölüm gelecek ve bir hiç olan sana
Elini uzatacak herkesin ortasında
Ve ilk sen deneyeceksin şansını
Onunla yapacaksın ölüm dansını
Ölüm doğal bazen ise çok garip
Her acıyı dindirir o güce sahip
Ölüm yaşıyor yaşamsa ölmekte
Aşk ve ölüm ölüm ve aşk
Ölüm ölüm ölüm her yürekte
Ölüm dansını bitirdi seni çağırıyor
Ölüm seni seçti orada bekliyor
Dans bitti ölüm senin kadının
Ölüm kötü bilmez adını acımanın
Ölüm ölüm öfkenin ateşi
Ölümün parlıyor zafer güneşi
Ölümün olacaksın sen bir gün eşi