sahilde bir yerlerde içeceksinizdir.
çantanıza extraları doldurmuşsunudur.
son anda program değişir , mütevazi program taşaklı bir gece klubüne gitmek yönünde değişir. kapıda uzun kuyruk; girenlerin her yerleri aranmakta; tanıdık sayesinde öne geçmişsinizdir. arkadakilere de eheheh bakışı atmayı da ihmal etmemişsinizdir.
- çantalar..
-- (sıçtık , unuttuk lan çantadakileri) eööö.. lütfen açtırtmayın!
- çantalar !
- bari çaktırmadan al at yaa !
- çat , çat, çat ... (kutu bira koyma efekti).... atar mısınız bunları !
- alın naparsanız yapın .. unutmuşum vallahi
- atar mısınız bunları !!!!
kıyın kıyın kuyruktakilerin eheheh bakışlarıyla koca kuyruk geri yürünür , ve bir daha da öne geçmeye yemez.
mekan değiştirilir.
sevdiğinizin saçların dokunmaya, yanağını okşamaya, hatta o bembeyaz boynunu öpmeye yeltenirsiniz. o ise içinize zehir gibi damlayan yumuşak hareketlerle sizden uzaklaşıverir. işte o an, allah' ım öleyim, hemen şimdi burada öleyim anıdır.
geçici bir süreliğine hayatın off tuşuna basmak istenilen, hayat aksın ama benim hiç haberim olmasın, uyuyum ve uyanınca her şey geçmiş gitmiş olsun denilen anlar.
beklerken, acı çekerken, sıkılmışken, yorulmuşken, rezil olmuşken.
insanın yaşamadan mana veremeyeceği anlardır. dışarıdan bakınca bu hayat her şeye rağmen güzel gözükür ama o kadar basit değildir aslında. ölmemenin kurtulış olduğuna inanılan zamanlardır.
bu olay genelde insan ümitsizlik içinde kaldığı anlarda oluşturduğu duygusudur , insanda an denilen kavram bir çok sefer olacağı için bunu bir tek sebepe bağlamak yanlış olur.
en mutlu anında da ölmeyi isteyebilir insan.hayatı öyle noktalamak cezbedici gelebilir cunku.* çok şahane bir şarkı çalarken mesela, uzun zamandan sonra pamuk pamuk bulutları gördügünüzde, esen rüzgar saclarınızı dagıtırken lodosun kokusunu ne kadar özlediginizi farkedip aglamaya başladıgınızda mesela o an bitiversin istersiniz her sey.öylece huzurla, memnuniyetle.