birilerinden cok kötü bi darbe aldiginiz, yasamdan hic bir beklentinizin kalmadigi anlardir, bunlari yasayacagima öleyim anlaridir, intiharla sonuclanmasi muhtemeldir.
ölmek fiilinin 'geçişli' fiil gibi algılanıp 'anlar'ı da anlamak fiilinin üçüncü mahsun şahıs için geniş zamanda çekimlenmiş hali gibi düşünmek suretiyle acayip bir manaya büründürebilecek cümlecik... birini ölmek istiyorsunuz ve o kişi niyetinizi anlıyor. tuhaf tabii...
edi(t) büdü(t): kötülemeyiniz. başlığı açanla dalga geçme maksadı değil, linguistik deneysel bir 'mikro' pratik ortaya koyma hedefi gözetilmiştir sadece...
Ense kökünden çıkan ter damlacığının omurilik üzerinden bele kadar süzülüp oradanda mahrem yerden geçmesine bile sebep olabilecek bir olayın yaşandığı andır.
en mutlu anında da ölmeyi isteyebilir insan.hayatı öyle noktalamak cezbedici gelebilir cunku.* çok şahane bir şarkı çalarken mesela, uzun zamandan sonra pamuk pamuk bulutları gördügünüzde, esen rüzgar saclarınızı dagıtırken lodosun kokusunu ne kadar özlediginizi farkedip aglamaya başladıgınızda mesela o an bitiversin istersiniz her sey.öylece huzurla, memnuniyetle.
bu olay genelde insan ümitsizlik içinde kaldığı anlarda oluşturduğu duygusudur , insanda an denilen kavram bir çok sefer olacağı için bunu bir tek sebepe bağlamak yanlış olur.
insanın yaşamadan mana veremeyeceği anlardır. dışarıdan bakınca bu hayat her şeye rağmen güzel gözükür ama o kadar basit değildir aslında. ölmemenin kurtulış olduğuna inanılan zamanlardır.
geçici bir süreliğine hayatın off tuşuna basmak istenilen, hayat aksın ama benim hiç haberim olmasın, uyuyum ve uyanınca her şey geçmiş gitmiş olsun denilen anlar.
beklerken, acı çekerken, sıkılmışken, yorulmuşken, rezil olmuşken.
sevdiğinizin saçların dokunmaya, yanağını okşamaya, hatta o bembeyaz boynunu öpmeye yeltenirsiniz. o ise içinize zehir gibi damlayan yumuşak hareketlerle sizden uzaklaşıverir. işte o an, allah' ım öleyim, hemen şimdi burada öleyim anıdır.
sahilde bir yerlerde içeceksinizdir.
çantanıza extraları doldurmuşsunudur.
son anda program değişir , mütevazi program taşaklı bir gece klubüne gitmek yönünde değişir. kapıda uzun kuyruk; girenlerin her yerleri aranmakta; tanıdık sayesinde öne geçmişsinizdir. arkadakilere de eheheh bakışı atmayı da ihmal etmemişsinizdir.
- çantalar..
-- (sıçtık , unuttuk lan çantadakileri) eööö.. lütfen açtırtmayın!
- çantalar !
- bari çaktırmadan al at yaa !
- çat , çat, çat ... (kutu bira koyma efekti).... atar mısınız bunları !
- alın naparsanız yapın .. unutmuşum vallahi
- atar mısınız bunları !!!!
kıyın kıyın kuyruktakilerin eheheh bakışlarıyla koca kuyruk geri yürünür , ve bir daha da öne geçmeye yemez.
mekan değiştirilir.