dinledikçe güzelleşen bir parça. sözlerini de yazarsam başım göğe erer:
o kadar ölüydüm ki sonunda hepsini
artık dokunmazsanız ben hep ağlarım
bu hayat yok madem sonsuzluk var
zaten hayat andır ve an geçti
gerçek aşk yok madem ayrılık var
hani sen benim parçamdın
mükemmel bir gece beni içine aldın
17 yaşımda daha ilk denemem de caydım
peki sen beni nasıl unuttun
ama sen beni nasıl unuttun
tutun ve nefes al
ölmek biraz zaman alıyor
hayır aslındaçok masum ve güzelsin
yalnız henüz şunu bilmedin
kesin yenilgi en büyük zafer
umutsuzluk en güzel umut
kafanın üstündeki süzgeç çok dar
söylediklerimin yarısı boşa gidiyor
benimkisi ise kevgir gibi
bütün kötü yağmur üstüme boşanıyor
peki sen beni nasıl unuttun
ama sen beni nasıl unuttun
tutun ve nefes al
ölmek biraz zaman alıyor
ben de kabak çiçeği gibi açıldım
ölmemek için bir pompa takıp
bütün içimi boşalttım
dün gece kimsenin midesine oturmadım
kahvaltı yerine yedi beni beyaz bir kadın
bembeyaz bir kadın
peki ben beni nasıl unuttum
ama ben beni nasıl unuttum
peki ben beni nasıl unuttum
ama ben beni nasıl
tutun ve nefes al
ölmek biraz zaman alıyor
tutun ve nefes al
ölmek biraz zaman alıyor
tutun ve nefes al
ölmek biraz...
aliyor elbet! adimlarinin sanallastigi ortamlarda sevistigi mekanlarin donusunde gordukleri ayni! kosinus egrisi gibi, ayni zamanda kavusup kaybetmek varken!
e tabi zaman alir kosinusu dusunememek...