1-bebek starbucks:tuvalet ahım şahım değil, herhangi bir lüks mekanı tuvaleti ama böyle şifreli giriş yapıyorsunuz tuvalete, sanki fbı başkanının özel tuvaletine sıçıyormus hissiyle sıçıyorsunuz, klozetler alçak sıçıpta suya çarpan boklar gotunuze anlık bir çarpıp hoş bir ferahlık yaratıyor.
2-etiler bigchef`s:mekanda kız erkek ayrı değil, sıçmıkcı eleman bekliyor ortada, sıçanlara tık atıyor sanırım. arkadan gelen jaz muziği ilginç tasarımıyla, sanki kız arkadasınızın zoruyla gittiğiniz operadaki orkestra şefinin yüzüne sıçıyormus hissi uyandırıyor. sıçtıktan sonra elinizi yıkarken, tartılara çıkıp kaç kilo sıçtığınızı ölçebilionuz.
3-istinye park masa cafe:mekandaki gereksiz kasıntılı tiplerden kurtulup ferahlamaya tuvalete gıttıgınız anda gözünüze sanat eserleri, tablolar çarpıyor sıçarken arkadan çalan denişik müzik eşliğinde kendinizi ekşici entel olmaya çalişan gerizekalı bebelerin yüzüne sıçıyormus hissiyle beraber, bokunuzula sanat yaptıgınızı düşünüyorsunuz.
4-kızılay düveroğlu kebap:kuş sesleri ve çatal bıçak sesleri eşliğinde, pimapenle kaplı eski model, temiz ve dar tuvalete yediğiniz kebapları sıçarken kendinizi sanki annanezin evinde huzurla sıçıyormus gıbı hissediyorsunuz.
5-papazın bağı gop.: tuvalette zaten ayrılık gayrılık yok,tek odadan olusuyor ve tuvaletteki lambalar sensorlu o yüzden sıçarken ısık gıtmesın diye elinizi, kolunuzu,zikinizi, daşşağınızı oynatırken kendinizi hali sahada liseli aklıyla forvet oynayan, gobekli ve kel arkadasınıza savunmadan bağırıyormus gıbı hisseddiyorsunuz.
6-ezgi cafe karanfil, ucuz ve askerlerin ve liselilerin takildigi bir cafe olmasina rağmen tuvaletler, birer sanat eseri, hoş her asker oraya 88/5 tertip yozgatlee falan yazıp tuvalettin amınakoynasa, tuğlarlarla bezenmiş, mutfagın yanındaki tuvalet adama kurtlar vadisindeki mutfaktan girilen kumarhaneyi hatirlatiyor, keyifle ve zevkle sıçıyorsunuz,tam yanındaki amlı tuvaleti ise aynı şekilde dizayn edilmiş,ama erkek tuvaleti arkada oldugundan, tuvalete gelip geçerken sıçmanında verdiği rahatlikla veya birazdan sıçacak olmanın huzuruyla istemeden amlılari kesiyorsunuz, sapık damgası yiyebilirsiniz.
7-anıttepe koşu parkuru halka açık tuvaleti:beyler,bu tuvaleti neden bu listeye aldim bilemiyorum, ancak ne zaman buraya sıçsam, içim huzurla doluyor, belki spor yaptıktan sonra sıctıgım için vücüt tamamen temizlendigidnen olabilir oysa tuvaletin tıpını görseniz, yüzüne sıçmassınız bile.
8-istanbul conrad otelin ortak wcsi, arkadaslar wc klasik hilton otelleri wc'si,ama en güzel yani manzara müthiş, deniz sıçtıgınız bokun altında, klozetler bigchef'steki gibi alçak, sıçıyorsunuz ve klorlu mavi ama berrak su götünüze çarpıp anlık bir ferahlama yaşatıyor, denizinde verdiği dinginlikle,cok rahat kangal sucuk kıvamında kıvrımlı sıcabilirsiniz.
9-ulusoy bolu daği dinlenme tesisi:tuvaletler, filmlerdeki hapishane tuvaletlerinin modern hali,yan yana sıra halinde musluklar, sıçma kabinleri falan, ancak tuvaletin temizligi o kadar güzelki, kokusu bile adamı sıçmaya cezbediyor, yemek fiyatlarida pahali oldugundan burada sıçarken, boşu boşuna sıçmadıgınızı sabah kahvaltida 1 liraya alip yediğiniz 3 poğaçayi sıçmadıgınızı biliyorsunuz, zaten rengi değişik oluyor.
10-taksim burger king, burasi güzel oldugu için değil,bir ankarali olarak benim bile gidip sıçtıgım,yer oldugu için yaziyorum çiçek pasajidir, beyoludu içen herkesin ve taksimin umumi sıçmıkhanesi oldugu için sizde hayatinizda en az bir kerede olsa yapın bunu .zaten tuvaletlerde öyle menem şeyler yok, hele o pisuvar gibi şey ne amınakoyim, sanki annanemizin evindeki metal mutfak musluguna işiyoruz.
11-sümer 1 sokaktaki,pes cafenin yanındaki kırathanenin wcsi:kahvecinin cıragi her gün temizlediğinden orayi, alaturkya sıçabilen her insanın aradiği, temizlik,hortum ve kova üçlüsünü her daim temiz ve nizamlı bulacaganiz bir yer, zaten genelde, ağır yenen yemekten sonra biraz çay içip soluklanalim diye oturuldugu için, sıçmanız geldiğinde çok rahat sıçabilirsiniz, yanlız alaturkanın deliği açık, ortasi kırık yuvarlak plastik yok,o kadarı kadı kızındada olur.
12-tokat sofrasi necatibey:ailenin işlettiği mekanın tuvaletini yine aile temizliyor, hemde klozeti her daim temiz, klozetin ergonomisi sikişmekten yamulmuş ferreci yarraginida benzese, rahatsiz olup sıçıyorsunuz ancak ortamdaki ev huzuru ve kapının arkasına kursun kalemle bir tane defter kagidina yazilmis ''lütfen tuvalet kagıtlarini çöp kutusuna atalim, tuvalete değil çok fena tıkıyor... '' yazısını okuyupta,her seferinde sizi içinizden dürten şeytana uyup tuvalet kagıdını bokunuzun üstüne sifonu çekerken attıgınız tuvalet kagıtlariyla beraber sanki bir çok gizli ibareleri devlet kagıdını yokediyormus hissi uyandıyor.
bir ankara bebesi olarak listeyi sürekli güncelliyeceğim, sonuçta metobalizmanız hizli ve günde 5,6 kez sıçıyorsanız bunlari bilmeniz çok önemli.
en altına editi yapıyorum:kesinlikle sıçmanız gereken bir yer vardi,ama çoğunuzun zamanı geçti, geçmeyen varsaki(umarim yoktur.) 8-12 yaş arasindaysaniz,ve mahallenizde bir inşaat varsa, mahallede oyun oynarken zaman harcayip eve gidip sıçmak yerine inşaata sıçın, çimento kutusunun saman kagıdına silin götünüzü, hayattaki en büyük tecrübedir pampalar, benki inşaatlara sıçarken birden conrat otellere, istinye parklara sıçar oldum.
maria'nın bahçesi'nin tuvaletidir. sıçmak şart değil de gidilip görülmesi şart, nerdeyse dışarısı kadar huzurlu yeşil ahşapları dolap kapaklarındaki şiirleriyle.