Bir an vardı. Karanlık beni aldığında biliyordum, o bir şeyin… Artık her neye indirgendiysem. Bilinçlilik bile değildi, karanlıktaki belirsiz bir farkındalıktı. Ve ben varlığımın soluşunu hissedebiliyordum. Onun da altında farklı bir karanlık vardı. Daha derin ve sıcaktı. Bir madde gibi. Hissedebiliyordum be. Ve biliyordum. Kızımın beni orada beklediğini biliyordum. Öyle netti ki…onu hissedebiliyordum. Babamdan da bir parça hissedebiliyordum. Sevdiğim her şeyin bir parçasıymışım gibiydi. Ve hepimiz… Üçümüz de birlikte solup gidiyorduk. Yapmam gereken tek şey kendimi bırakmaktı. Ve bıraktım da. Dedim ki, “Al beni karanlık.” Ve kayboldum. Ama hâlâ, hâlâ hissedebiliyordum… Kızımın oradaki sevgisini. Hatta öncekinden de fazla. Hiçbir şey sevgisinden başka hiçbir şey yoktu orada."
Rustin Cohle