her insanın ruh haline ve duygu yoğunluklarına göre hayallerinde mutlaka bir kere kurmuş oldukları ana ait kişidir. kah eski sevgili, kah aileden bir birey, kah yıllardır dargın olunan dosttur bu. ama ölümün soğukluğu ile ısınan kalp yumuşar ve hatıralar yerlerinden çıkar. ölmek kesinleştiyse artık ve son bir telefon hakkı kadar nefesimiz ciğerimizde mevcut ise, o kişi aranarak son sözler söylenir ve olaylar gelişir.
- muhittin noluyor muhittin !
- nolacak amınakoyım, ölüyoruz işte de arayayım dedim seni.
- illa öldüğünde aklına geliyorum yani öyle mi ?
- ananısikym necla ananı.
mezarcıyı arardım herhalde, zaten pamuğa ramak kalmış, bari yatacağımız yer güzel olsun bari, şöyle deniz manzaralı, yeşillikler içinde, epeyce geniş bir mezar yeri satın alırdım, kredi kartımla limitleri zorlayarak. nasıl olsa ben öldüm, kim öderse ödesin artık, onu da mı ben düşüncem. kalabalık da bi mezarlık olsun ki sohbete, ziyaretlere falan giderim komşulara.