ucuz kahramanlık bu işte. sözlükteki harun tekin hayranları az sonra zıplarlar ''ne var yani, haksız mı, kenan evren yargılansın tabi'' diye. evet bence de yargılansın ama adam senelerdir marmaris'te, senelerdir emekli. yaptığı darbenin üzerinden seneler geçmiş, aklınız başınıza yeni mi geldi? adam ölüm döşeğine yattığında mı hatırladınız onun darbeci olduğunu?
leş kargalığı sizin yaptığınız. adam ölmek üzere ya, üzerinden her türlü rantı sağlayın bakalım. hadi götünüz yiyorsa çevik bir'e sallayın, çevik bir'i yargılayın.onu geçtim e-muhtıra yayınlandığınızda hepiniz bayram yapmadınız mı lan siz? allah'ın ikiyüzlüleri. ne yani bir darbeye karşı olmak için illa o darbenin üzerinden 30 yıl mı geçmesi lazım? 30 yıl geriden mi geliyor sizin beyinler?
büyük ihtimalle yeni album çıkacaktır ve bu yüzden, kenan evren e giydirme moasına takılıp piyasa yapmaya çalışmaktadır. ucuz insanların reklamı ucuz olur. aha böyle.
siyahla beyazın ağır hakimiyetinin tam orta yerine griyi de peydah etmeye kasıp kendime sarı, hafif köpüklü bir ikircikli sevi$meler havuzunu yaratıp geçmi$in süzgecinden irili ufaklı parçacıklar hâlinde dü$tüm yere.
geçmi$in süzgecinden söz etmi$ken, hakikaten ne kadar da derin dü$mü$tüm öyle ? dü$tüğüm yerde bir daha 'can' olmamacasına. bu yapılmazdı. benim ya da senin, bu konuda en ufak dahi bir fikrimiz olmasa da..
tabiatın yasalarını yargılamaya kalkmıyorum. o, elbetteki ne yaptığının farkındadır. ama ne de kolay alıyor ki elimizden böyle ? acı, içimde bir organa dönü$üyor maddele$ip. sen, bunu anladığını mı sanıyorsun ha ? $unu söyleyeyim o zaman sana, sen beni anlamıyorsun. beni anlayabilmek için aynı $eyi ya$aman lâzım. neden biliyor musun ?
'adaletin hiçbir zaman 'adil' olmadığı bir dünyada, 'empati' modern zamanların insanının kendini muhakeme yeteneğinden muaf görmemek için zaman zaman ba$vurduğu bir yanılsamadır'.
benim $imdi gözya$larımın önce ıslatıp sonra kuruttuğu cildimi hissetmen için ne vereyim sana ?
öne doğru bükmekten boynuma giren ağrıları nasıl tarif edeyim ?
iskender'in dediği gibi 'yüzüm adeta antik bir kabartma' iken sana neyi anlatayım ben, sen görmüyor musun sanki beni ?
--
görmüyorsun.
görmeni çok isterdim ama,
görmüyorsun.
sen hâlâ bu algılarını koruyor,
canının sıkıntısını gidermek için
neyi yapması gerektiyse yüzyıllarca
insanın;
sen de onu yapıyorsun.