bilinci yerinde olan ve esenliğini onulmaz bir biçimde kaybetmiş insanların, insanca yaşayamıyor olmanın kendilerine hissettirdiği acıya son vermelerine yönelik, demokratik hak talebidir.
bakınız! ünlü cerrah ve profesörlerimiz'den tarık minkari konuya yönelik düşüncesini şu sözlerle dile getirmiş;
" Ötanazide özel bir ilaç yaparsın, adamı öldürürsün. doktorun aktif rolü var. ben doktordan aktif rol istemiyorum, destek tedaviden vazgeç! diyorum. Şuurum açıksa ama yine de insana yaraşır şekilde yaşamıyorsam, destek tedavimi yapma! diyorum.
Yatağın içindesin, her tarafın kaka içinde. Hizmet edenler bile artık iğreniyor senden. Arkanda yara bere çıkmış, ama senin aklın başında. Ne var bunda! Bu insana yakışır bir şekilde yaşama şekli değil ki, bırakın beni yahu! "
engellemesini bir türlü anlam veremediğim haktır. kişi hastanede hasta olarak yatıyor, hiçbir şekilde iyileşme imkanı yok ağrılarından yerinde duramıyor ve ölmek istiyorum diyor. devlette sen ölemezsin diyor. gerçekten çok ilginç.
20 şubat 2009 itibariyle siyaset meydanı'nda tartışılan konudur, ayrıca yukarı tükürsen bıyık aşağı tükürsen sakal bir durumdur, destekleyenin de desteklemeyenin de mantıklı sebepleri var çok karmaşık bir durum.
akıl sağlığı yerinde olan her insanın hakkı olması gerekir. çünkü kimse yaşamak zorunda değil. ben ölmek istiyorsam, bu dünyada daha fazla yaşamak istemiyorsam kime ne? ama allah sana canı verdi o alır bıdı bıdı dimi? yürüyün gidin lan. verirken bana mı sordu o allahınız dünyada yaşamak istiyosun diye? sormadı. ben de kimseye sormak zorunda değilim ölebilir miyim tanrım diye.
bu hak yasalara girmediği için (umutsuz hastalık durumları hariç-ötenazi-) insan haklarına aykırılık söz konusu. hatta insan hakları örgüt'ü de bu temel hakka değinmediği için sözde bir oluşumdur. yaşamak nasıl herkesin hakkıysa ölüm de isteyeninin hakkıdır. legal olmadığı için insanlar intihar ediyor belki de. -intihar etmezlerdi -belki de yasalarca kabul görseydi, hastanelerde ötenazi bölümleri olur, psikoloji testinden geçip yasal imzaları da topladıktan sonra bu bölümde sağlıklı kişinin fişi çekilirdi.
böyle olmalı. insanlık ne zaman kendi yaşamına devam etmeye kendi karar verdi, savaştı bunun için, işte o zaman da yaşamama hakkı verilmeliydi kendisine. ama geç kalınmış değil, eminim bu hak birgün verilecek.
kişiye sıkı sıkıya bağlı olan haklar üzerinde, kişi kendi isteğine bağlı tasarruf talebinde bulunabilir. kendi isteğiyle özgürlüğünü sınırlayabilir, kendi isteğiyle yaralamaya maruz kalabilir ya da kendi isteğiyle eğitim hakkından vazgeçebilir. fakat yaşam hakkı, kişilere sıkı sıkıya bağlı olarak nitelenen hakların en vazgeçilmezi olarak kabul görmüş ve her ülkenin ceza kanunuyla güvence altına alınmıştır. bu hakkın karşıtı olan ölme hakkı, kanunla korunan bir hak değildir. kişilere kendi yaşamından vazgeçme güvencesi tanınmamıştır ve bu tanımama çok mantıklıdır. zira çoğu "eğitim hakkından vazgeçme", "kişisel özgürlüklerden vazgeçme" gibi hakların kullanılması da aslında kişinin kendi isteğiyle olmamaktadır, işin aslında ya aile baskısı, ya olanaksızlıklar bulunmaktadır. eğer kişilere "yaşam hakkından vazgeçme" hakkı da tanınsa ve isteyen istediği zaman öldürülebilse, bu kanunlarla korunsa, ortaya çok büyük karışıklıklar çıkar.
ilk aklımıza geldiği şekilde intihar yoluyla ortaya konulmayabilir bu hak çünkü. (zaten intihar da bir suç değildir tck'da ve çoğu ülkenin ceza kanunlarında) ötenazi, kimi sağlık aletlerine bağlı şahısların yaşamaktan vazgeçmesi, kişinin kendi isteğiyle başka birisi tarafından öldürülmesi (kiralık katil tutmak) gibi çok farklı şekillerde kullanılabilir. bu da bir gün siz bir sağlık aletine bağlı olarak hastanede yatarken, sizden daha zengin birisine o alet lazım olunca, ailenize siz öldükten sonra yüklü miktarda para bağışı yapılacağı vaadiyle sizin yaşam hakkınızdan vazgeçip ölme hakkınızı kullanmanızı isteyebilirler. bir gün töre cinayeti işlenmez, siz kendi isteğinizle (!) ölme hakkınızı kullanırsınız, aile büyükleriniz isteğinizi yerine getirirler. kullanılmasına izin verilse birçok karışıklığa yol açacak bir hak olduğu için, kanunlarla korunmaması normal olan bir haktır ölme hakkı. türkiye'de de yasal bir hak değildir.
iyileşme olasılığı olmayan hastaların veya yaşamını kendi başına sürdüremeyecek ölçüde sakat olan kimselerin yaşamını sona erdirme hakkı, ötanazi anlamına gelir.
