ölmek kadar gerçekçi ve trajik bir olayı neden böylesi duygusal hezeyanlara ikame ederiz anlamıyorum.
niçin bir his, bağlılık ve durumun, ölüm ile kıyaslandığında daha değerli olduğunu düşünürüz?
ölüm dünyadaki herhangi bir "şey"in değer ölçütü olamaz.
ölüm kendinden menkul bir muamma. bir heyecan ve romantizm unsuerı değil.
ölüm hayatın tek amacı. zira ona ulaşmak için kat ederiz tüm ömrü başta başa.
neyse.
kimse ölene kadar sevilmez.
zira o kadar süre taşınan bir sevgi ölümle ölmez.
pazara kadar değil mezara kadar.
gelirim senle fizana kadar.
ayrılmak yok en son gün bile
tarih bizi yazana kadar.
diyen erkektir. ama severim demesi havada kalıyor, yalan gibi duruyor. seveceğim deseydi daha inandırıcı olurmuş. zamanında ben de bu sözü söylemiştim ve hala sözümün arkasındayım. eşimi çok seviyorum ve ölene kadar da sevmeye devam edeceğim.
Olene kadar mi , insanın içine bir gülme gelir .Tabi karşındakinin karakteri hakkında bir fikir verir bu. Ya beceriksiz bir yalancıdır. Ya da o kadar aşıktır ki kendinden geçmiştir. Bunu ayirtedebilen kızlar ergenlikten çıkmıştır.