daha dün ekşi'de bu başlığı görüp sayfalarca okuyup, hüzünlendikten sonra bu gün dedemin vefat haberini almak hayatın acı bir ironisi oldu sanırım.
dedem çoğu eski toprak gibi nesne biriktirmeye yatkındı değer verdiklerini biz yeni nesil gibi kolayca çöpe atamazdı.
bu yüzden dedemden geriye kalan nesneler arasından birisini seçmem zor zira çok var.
- 1970'li yıllarda alınmış kodak fotoğraf makinesi.
- altın renkli eski casio kol saati.
- emekli olduğu thy'den armağan edilen uçak maketi.
- her zaman oturduğu kanepenin yanındaki sehpanın üstündeki yarısı dolu bir bardak su.*
nur içinde yat dedem. bu giriyi yazarken 26 eylül 2014 tarihinde evde beraber izlediğimiz türk sanat müziği programını arka planda dinliyorum. https://www.youtube.com/watch?v=85tfLqhncOI
yasanan bir anı hatirlatan, manevi hatırası olan nesnelerdir.
her ne kadar acı verse de özlemin hafiflemesini sağladıkları için gözden sakinilan, önemli bir yere konur. kullanmaya bile kiyamazsin, zarar görmesinden korkarsin çünkü. o nesneye bir şey olsa, sahibine zarar verdim diye bile üzülür insan.
sevgi, ölümden sonra da devam eder. belki daha fazla şekilde devam eder. Bu yüzden nesne değildir önemli olan, sahibi yaşarken yeterince sevememenin pismanligidir onu önemli kılan.
karısı. nesne değil canlı ama, olsun. insan sonuçta.
sol bir komşumuz vardı vefat etti geçenlerde, sirozdan öldü rahmetli. taş gibi karısı ise öylece kalakaldı. kendisini her gördüğümde içim cız ediyor şurama bir ateş düşüyor.
üzülüyorum, hüzünleniyorum. "bu kadın tek başına nasıl yaşayacak " diye hayıflanıyorum. umarım bir gün gelir yardımımız dokunur kendisine. evet.
Yarısı içilmiş bir bardak su. Nerede okudum bunu hatırlamıyorum ama adam vefat eden annesinin evine giriyor ve sehpanın üzerinde yarım kalmış suyu gördüğü an annesinin ölümünü tam olarak idrak edebiliyor. Bu hikayeyi kafamda o kadar gerçek bir şekilde canlandırdım ki resmen o anı ben de yaşadım.
Sosyal medya sayfalarıdır. Ailesiyle, arkadaşlarıyla mutlu olduğu fotoğraflar orada durmaktadır ve ölen kişi artık o fotoğraflarda değildir, iç acıtır.