bir akşam işten çıkıp bir arkadaşımı ziyaret ettikten hemen sonra cevizlibağ'daki otobüs durağında beklerken, iniltiler duyup irkildim aniden.. hemen arkamdaki çalılıklardan gelen sese doğru iki adım attım ve iniltilerin sahibinin bir köpek olduğunu, hemde cins ve tasması olan güzel bir köpek olduğunu gördüm..
arkadaşlar, bu köpek evde beslenmiş ve muhtemelen sokağa atılmıştı..
köpekler duygusal hayvanlardır, hemde düşünemeyeceğiniz kadar.. ağlıyordu lan köpek! bildiğin ağlıyordu, gözlerinde yaş vardı hayvanın...!
biraz seslenince, kuçu kuçu geh geh falan sendeleyip kalktı bi baktı bana..
sanki beklediği insan ben değilmişim anlamış gibi kafasını çevirdi hemen ardından, ilerledi biraz.. ilerlediği yer e-5 kara yolu arkadaşlar, gidiyordu..
yok canım, e-5'e girecek hali yok ya diye düşünen beynimi sikiym ! hayvan girdi e-5'e resmen şeritlerin arasında dolaşıyor !
gelip geçen arabalar etrafından zikzak çizmeye çalışıyor vurmamak için. Hayvan resmen intihar ediyor lan!
akşam saat 21:00 suları.
korna çalarak geçen arabaların korna sesleri arabaların hızından dolayı incelerek uzaklaşıyordu. Hemen şeritin kenarına kadar geldim, cebimden çıkarttığım anahtarlık ne varsa kenara atıp çağırmaya başladım yiyecek bir şey sanmasını umut ederek..
Nihayet biraz yaklaştı ve en sağdaki şeritte yakaladım şerefsizi. Şöyle bir köpekti;
Ellerimin arasına almamla beraber deli gibi havlamaya çırpınmaya başladı. bu arada otobüsüm çokdan kaçmıştı.
yere bıraktım.. yine avare gibi sağa sola gitmeye başlayınca anladım durumu. kaptım tekrar bunu.
Taksi çevirdim, abi köpeğim var sorun olur mu diye sorarken bizimki çılgınlar gibi havlamaya devam ediyordu ve taksici gel abi ne yapalım dercesine kafasını sallayarak buyur etti beni taksiye..
Onca havlayan, deli gibi çırpınan köpek, taksiye binince bi sustu bi sakinleşti sormayın gitsin. belli ki arabalara alışkındı köftehor, hemen kafasını bacağıma koymasıda ayrıca mest etti beni ve onu eve götürmeye zaten çokdan karar vermiştim bile..
adını mayki koydum. annem maki. babam çaki. abim taki diyordu gerçi, hayvanın adını kimse doğru dürüst söylemedi. *
yaklaşık bir sene baktık ona. bahçemiz falan olmadığı için de bahçesi olan bir akrabamıza teslim ettik,
ziyaretine gitmekten geri kalmıyoruz tabi çaki'mizin..
bu benim başıma gelen bir olaydı, aslında daha uzun ama özet geçtim..
bunu yapmış olmam insanlığımı ve vicdanımı okşamıştı sonradan aferim iyiki yapmışsın diyenleri duyunca.
bide anlık olanlar vardır, anlık verilen kararlar, bunlar insanlık adına çok önemlidir.
mesela..
hiç kalp masajı yaptınız mı ?
bi insanın hayata döndürmek nedir ? Nasıl bişeydir ? bi düşünsene...
bitmek üzere olan bir hayata can vermek !
Bak sana bir video buldum, insanlığa kalp masajı yapan insanlar, insanlık ölmesin diye hemde,
Yaşlı bir teyze'ye yardımcı olup karşıdan karşıya geçirmektir,
kör bir insanın koluna girip muhabbet ederek evine bırakmaktır,
hasta birini ziyaret edip güller ile çiçekler ile gidip ona önemli olduğunu hissettirmektir,
hayatın fani ecelin ani olduğunu bilmek,
hala sağlıklı bir vücuda sahip olmanın mutluluğunu ve şükranını tanrıya sunmaktır,
unutmamaktır bunu,
ve hatırlatmaktır..