en samimi arkadaşınızsa bu kişi,
hayatın zorluklarına birlikte direndiyseniz,
ailenizden bile daha çok vakit geçirmişseniz,
ölümün ona yakışmadığını, dünya için büyük kayıp olduğunu biliyorsanız,
biryerlere gelmek için ne kadar emek harcadığını bilip, tam da rahata kavuşmuşken ölmesini kabullenememişseniz,
çok acı koyar insana be sözlük. boğazınız düğümlenir, kendi yaşama amacınızı sorgularsınız. bu dünyaya lanet edersiniz.
niye diye sorarsınız, başka insan mı kalmadı ölecek...
ama yoktur elden gelen bir şey. yaşadığınız mutlu anılarla teselli edersiniz kendinizi.
kötüdür. nihilist olduğu için kendini adak olarak görüp ölmeden önce sizi arayıp haber vermesi daha da kötüdür. hiçbir şey diyemezsin o anda, dilin tutulur, boğazın düğümlenir. çok özledim be seni ege...
geçmişe dönük dövünmelere neden olur o resim, keşke onunla daha fazla zaman geçirseydim diyerekten. insanların ölmeden kıymetini bilmek gerek, ölmeden, ölmeden...
yan tarafta gösterir, uzun süredir iletişim kurmuyorsun, bir yaz duvarına falan der facebook. girersin bakmaya, için acır. duvarına özledim yazar kaçarsın. acı verir gülümseyen yüzünü görmek... detaylar onu sana getirir yine ve yine...
üzerinde sizin aldığınız kazakla gülümserken, ezbere bilirsiniz yüzündeki her gamzeyi, her ifadeyi... kabuklaşsa da yaranız her rastlantıda tarifsiz acıtır.
inanamaz insan öldüğüne, şimdi çıkıp gelecek diye bekler.birde hayat ne garip diye düşünür insan.yaşıyorsun, hissediyorsun, kendine koskacaman bir dünya kuruyorsun ama giderken facebook taki hesabını bile geride bırakıyorsun