bir yağmur yağar dışarda ama duymazsın müziğin yüksek sesinden... sonra ıslak toprak kokusu gelir burnuna da anlarsın bazen sevmesen de o yağmuru ne kadar özleyeceğini...
sevdiğin kadınlar gelir aklına, arayıp telesekretere not bırakmaz herkes teoman gibi bazen alaycı bazen alaylı bir gülüş belirir yüzünde ya da 'hiç' anlamı taşıyan bir ifade...
yaşamı sevdiğinden mütevellit olsa gerek ahiret olsun istersin ruh ol melek ol şeytan ol ama ol hisset gene diye sadece...
tek gidişlik bilet almak gibi olmalı öleceğini bilmek der 'öleceğini bilen adam'...
ağzında bir türkü tutturursun ; ne güzeldir yollarda olmak şimdi...
hepimizi öleceğiz, bunu hepimizin biliyor olması gerekir, tahminen 50-60 sene sonra o da en iyi ihtimalle şu an bu yazıyı okuyan herkes ölmüş olacak zaten, bilin yani.
"...ey nefsim! deme: "zaman değişmiş, asır başkalaşmış, herkes dünyaya dalmış, hayata perestiş eder. derd-i maişetle sarhoştur." çünki: ölüm değişmiyor. firak, bekaya kalbolup başkalaşmıyor. acz-i beşerî, fakr-ı insanî değişmiyor, ziyadeleşiyor. beşer yolculuğu kesilmiyor, sür'at peyda ediyor.
hem deme: "ben de herkes gibiyim." çünki herkes sana kabir kapısına kadar arkadaşlık eder. herkesle musîbette beraber olmak demek olan teselli ise, kabrin öbür tarafında pek esâssızdır..." bediüzzaman